"Melanie, acele et ve buraya gel." Nicholas yatak odasından bağırınca olduğum yerde büzülüp kaldım.
Lanet olsun. Şimdiye dek uyumuştur, diye ummuştum.
Gönülsüzce doğruldum ve hatıraları bir yana ittim. Rutinimi normalden kısa tutup bomozuma sarındım. Ağırdan
almamalıydım. Bekleyecekti. Yine de dişimi fırçalamak ve
uzun kahverengi dalgalı saçlarımı taramak için acele etmedim. Yatak odasına girmeden önce derin bir nefes alıp kendime son bir bakış attım.
"Beni böyle bekletme," diye çıkıştı Nicholas yorganın
arasından.
Bu, anlaşmamızın açık ara en kötü kısmıydı.