Gönderi

Ataerkinin erkeklerde "bağlanamama" problemi yaratması hakkında
Ataerkiyle ittifak içinde olan anneler oğullarını doğru bir şekilde sevemezler, çünkü ataer­kinin onlardan oğullarını feda etmelerini isteyeceği bir an kaçınıl­maz olarak gelecektir. Bu an çoğunlukla ergenlikte, şefkatli ve sevecen birçok anne oğullarını güçsüzleştireceği korkusuyla onla­rı duygusal olarak beslemeyi bıraktığında gelir. Duygusal bağın kaybıyla baş edemeyen erkekler acıyı içselleştirir ve umursamazlık ya da öfkeyle gizler. Tutkuyla sevdikleri ilk kadın, yani anneleri, kendi sevgi bağına sadık kalmamışsa, partnerlerinin aşka sadık kalmasını nasıl bekleyebilirler? Bu erkekler yetişkin dönem­lerinde kurdukları ilişkilerde çoğunlukla partnerlerinin sevgisini sınamak için sürekli olarak uygunsuz davranışlar sergilerler. Reddedilen ergen erkek, artık annesinin sevgisine layık olmadığın­dan bu sevgiye ulaşamayacağını tahayyül ederken, yetişkin bir erkek olarak utanç verici uygunsuz hareketlerde bulunup yine de hayatındaki kadından koşulsuz sevgi sunmasını talep edebilir. Bu sınama geçmişin yaralarını iyileştirmez, sadece yeniden canlandı­rır. Çünkü sonunda kadın sınanmaktan yorgun düşer ve ilişkiyi bitirir, böylece terk edilme tekrarlanır. Bu dram birçok erkek için sevgiye itimat edemeyeceklerinin doğrulandığı anlamına gelir. Güçlü olmaya, hakim olmaya inanmanın daha iyi olduğuna karar verirler.
Sayfa 77 - Bgst Yayınları, 2.Basım, Haziran 2021.
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.