Gönderi

Osmanlıların Balkanlardaki fetih hareketlerine paralel olarak buralarda faaliyet gösteren tarikatların, yerli halkları yeni yönetime ısındırmak açısından önemli bir görev yaptıkları, ama yaydıkları İslâm tarzının da, büyük ölçüde hurafelere dayalı bir Müslümanlık olduğu tarihsel bir gerçektir. Tasavvuf ve dolayısıyla tarikat denilen bu sûfi teşekküller, lX. yüzyıldan yaklaşık Xlll. yüzyıla kadar, bu yüzyıldan da, eski yoğunlukta ve parlaklıkta olmamakla beraber, neredeyse zamanımıza kadar muazzam bir tasavvuf düşüncesi, bir bâtın ilmi ve buna paralel olarak, edebiyatıyla, mûsikisiyle, mimarisiyle, öyle bir kalemde reddedilemeyecek büyük bir kültür yarattılar.
Sayfa 181Kitabı okudu
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.