Fakat şimdi ...
Şimdi o benimdi.
Muhtaç bakan gözleri yanıyor benimkileri arıyordu. Yanıtını kızaran yüzümde bulmuş olmalıydı, çünkü birdenbire
elleri baldırlarımı kavradı ve kaldırdı. İçgüdüsel olarak bacaklarıma belinin etrafına sardım.
Kendini bana iyice bastırınca inledim. Onun tamamını
hissetmek için yanıp tutuşuyordum. Dudaklarını tekrar benimkilere yumdu ve yürümeye başladı. Sonra dudaklarımın
arasına fısıldadı: "Nereye?"
Misafir odasını işaret ettim. "Oraya."
Gözlerini arkama çevirdi ve öpüşmemizi hiç kesmeden
beni odaya taşıdı. Kapıyı arkamızdan tekmeleyerek kapatarak beni odanın ucundaki yatağa kadar taşıdı. Çarşaflar hala
dün geceki uykum sonrası dağınıktı.
Dikkatlice beni yatırdı ve geri .adım atıp yoğun gözleriyle beni izledi. Bu kadar sevildiğimi, bu kadar kıymetimin
bilindiğini hiç hissetmemiştim. Dudaklarını ıslatıp zorlukla
yutkundu. Kelimeler ağzından dolu dolu çıkıyordu. "Seni
seviyorum, Melanie."
"Seni her şeyden çok seviyorum."
Üzerimden hala bana bakıyor, vücudu görünür şekilde
titriyordu. «Bu sefer ebediyen.»
Dirseklerime yaslanıp yukarı, önümde duran adama
baktım. Bir daha asla ayrılmayacağımızı ifade edişi işte bu
kadar sadeydi.
Fısıldadım. "Ebediyen."
Daha azını kabul etmezdim.
Oda loştu. Pencereler örtülüydü ve güneş jalüzilerin arazından solgunca sızıyordu. Şiltenin üzerinde emekleyerek
bana doğru geldi ve bacaklarımın arasında diz çöktü. İkieli başımın birer yanında durmuş, vücudu üzerimde süzü
lüyordu.
Eğilerek dudaklarını benimkilere sürttü.
"Senden nasıl ayrı kalabildim?" Nazik parmak uçları yanaklarımı ve dudaklarımı okşadı oradan çeneme ve boynuma indi.
Avucunu göğsümün üstüne koydu. Parmakları kalbimin
üzerine yayıldı. Kalbim elinin altında sadakatle ritim tuttu.
"Bunun beni her gün çağırdığını duyabiliyordum." Nefesi yüzümü süpürdü. Sözleri çok hüzünlü, bir sürü pişmanlıkla doluydu. "Sen de benimkini duydun mu?"
"Evet," dedim nefes vererek ve onun altında titremeye
başladım. Gözleri beni yutuyqrdu, ruhunun içine çekiyordu. Güzel ruhu çok fazla üzüntü ve kayıp taşımıştı.
Elimi onunkinin üzerine kapadım. "Elimde bir tek o kalmıştı."
Tişörtümün arasından elini tenime bastırırken, yüzünde
şehvetli bir gülümseme belirdi. Ağzını tekrar benimkinin
üzerine getirdi; dudakları yumuşak, dili tatlıydı.
Delicesine özledikleri vücudu keşfederken, ellerim göğ
sümün ve kollarımın üzerinde gezindi. Dokunduğum yerlerde kasları seğiriyor, tanışıklık hissi ile irkiliyordu.
Elini tişörtümün arasından yılan gibi sokarak beni daha
yakınına çekti ve kendisini üzerime bastırdı.
Üzerimde yavaşça hareket etmeye başlayınca tüm vücudumu bir ateş aldı.
Ağzını açarak beni öpüyor, ensemi ıslatıyordu. Emerek
ve yalayarak kulağımın arkasındaki hassas deriye geldiğinde, tüm sırtım ürperdi. Ensemden ve omuzlarımdan aşağı
inerken köprücük kemiklerimde öpücükleriyle iz bıraktı.
Gömleğinin eteğini buldum ve çektim. Geri yaslandı,
ben de gömleği kafasından sıyırıp yere fırlattım. Çıplak
göğsünü ortaya çıkarttım. Kendini tekrar üzerime attığında
ağzı artık hızlanmaya başlamıştı. Elleri bir aşağı bir yukarı
hareket ederken her yerime dokunuyordu.
"Keşke şu anda sana neler hissettiğimi anlatabilseydim,"
diye fısıldadı dudaklarıma. Sesi şehvetten dolayı kısılmıştı.
"Şu anın hayalini ne kadar çok kurduğumu."
"Evet ... " diye fısıldadım. Kendi duygularımı dile getiremiyordum. Çok fazlalardı, çok kuvvetlilerdi.
İki elimi başımın üzerinde bir araya getirdi ve diğer eliyle kolumun altından çıkan tenimi yaladı. Çenemi ve boynumu sıyırıp geçti, başparmağını göğsümün üzerinde gezdirdi. Eşofmanımın kuşağını bulunca kuvvetli bir nefes verdi.
Düğümü çözerken elleri titriyordu.
Geri çekildi. Sanki izin ister gibi. gözlerime bakıyordu.
Yavaşça kalçamı kaldırdım o da elihi kumaşla derimin arasından kaydırdı. Bir yandan da iç çamaşırımı yere düşene
kadar santim santim aşağı indirdi. Parmakları çıplak tenimi
okşarken, içimde ona karşı hissettiğim ama asla zincirlerinden kurtulamayacağını sandığım arzular uyanıyordu.
Yüzü çok yakınımdaydı, alnı benimkinin üzerinde, titrek nefesi benimki ile karışıyordu. Kibar elleri ile tişörtümü
sıyırıp başımın üzerinden geçirdi. Bakışları sürekli üzerimdeydi.
Sayfa 223