Gönderi

"Ey Poseidon," diye gürledi, itaatkar bir sesle. "Ey denizlerin, yer sarsıntılarının, atların tanrısı. Ey Kronos ile Rheia 'nın oğlu, Ey Zeus 'un ve Hades 'in kardeşi. Ey ölümsüzlerin en güçlüsü. Ey güçlülerin en ölümsüzü. Sana binlerce şükür. Sana binlerce saygı. Sana binlerce sevgi. Sen ki bizden yüz çevirmedin. Sen ki Megara 'dan yola çıktığımızdan beri bizi yalnız bırakmadın. Sen ki her zaman yazgımıza yoldaşlık ettin. Öfkeni üzerimizde denemedin. Fırtınalarını gemimizin önüne çıkarmadın. Güçlü yabanı bize karşı kullanmadın. Denizleri uysal, merhametli ve bereketli kıldın. Ey tanrıların en görkemlisi, ey denizlerin mutlak hakimi, ey Megaralı göçmenlerin koruyucusu. Sen olmasaydın, üç yanı denizlerle çevrili bu ülkeyi bulamazdık. Sen olmasaydın, bu bereketli toprakların üzerinde bir anıt gibi yükselen genç kentimizi kuramazdık. Sen olmasaydın, karada da denizde de var olamazdık. Sen ki bizi kendi çocukların gibi sevdin, sen ki bize acıdın, bize şefkat gösterdin, bizi savundun. Biz de sana şükranlarımızı, bu boğayı kurban ederek sunmak istiyoruz. Lütfen adağımızı kabul et. Lütfen bugüne kadar yaptığın gibi bundan sonra da bize acı, bizi koru, bizi gözet. Lütfen öteki tanrıların da bize açılmasını sağla. Çünkü sen bizi en çok sevensin. Çünkü en güçlüsün. Çünkü sen adilsin... "
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.