Ortaçağ'dan refahı çıkacağını sanan bir zihniyetle kriz aşılamazİslamın krizi, Arap entelektüellerinden oluşan bir komite tarafından hazırlanan ve Birleşmiş Millerler himayesinde yayınlanan 2002 Yılında Arap Ülkelerindeki İnsani Gelişmişlik raporu, bazı çarpıcı karışıklıkları ortaya koyuyor. Arap dünyası senede yaklaşık 330 kitap çeviriyor ki bu rakam, Yunanistan'ın çevirdiği kitap sayısının beşte biridir. Halife Me'mun'un zamanından [dokuzuncu yüzyıl] bu yana Arapçaya tercüme edilen kitapların toplamı yaklaşık 100.000'dir. Bu rakam İspanya'nın bir yılda tercüme ettiği kitap sayısına denktir.
Ekonomik durum daha iyi değildir: "Tüm Arap ülkelerindeki GSYİH 1999'da 53 1,2 milyar dolardı; bir Avrupa ülkesi olarak tek başına İspanya'nınkinden daha az (595,5 milyar dolar)." Azgelişmişliğin bir başka yönü, "her bir milyon kişi başına düşen aktif araştırmacı bilim adamı, sık alıntılanan kitap ve sık alıntılanan makale sayısı, 1987" tablosunda gösterilmektedir.
İslam'ı kırize uğratan bir diğer olgu ise Vehhabi meshepbidir. İmkanlarının olduğu her yerde inançlarını büyük bir şiddet ve gaddarlıkla uyguladılar, bidat ve put deyip türbeleri yıktılar, kendilerinin İslami saflık ve bozulmamışlık standartlarına uymayan çok sayıda erkek, kadın ve çocuğu katlettiler. İbn Abdülvehhab'ın getirdiği bir başka uygulama da kitapların yasaklanması ve yakılmasıydı. Bunlar ağırlıklı olarak Vehhabi doktrinine aykırı olduğu düşünülen ilahiyat ve fıkıh üzerine İslami eserlerden oluşuyordu. Kitapların yakılmasına, genellikle onları yazan, kopyalayan veya öğretenlerin derhal infazı eşlik etti.
İşte İslamı krize sokan ve karanlığa mahkûm eden, dünya ile rekâbet de yarışmasına engelleyici kangırenleşmiş yaralar bunlardı genel itibariyle. Bilime, bilgiye, entellektüel gelişmişliğe düşman ve kendi otoritesine zarar veren herşeyi düşman gören bir zihniyet ile kriz her geçen gün daha da derinleşiyor.