Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ancak sorgucu (albay) işini çabuk bitirmek, sonuca ulaşırsak sabırsızlığı içindeydi. Gözetimi altında bulunduğum “yüzbaşı” da ikide bir yineliyordu: — İlhan Bey, albayı çok sıkma!.. Ben direndikçe işkencenin dozunun da arttırılacağını anlamıştım . Bu süreç, sonunda beni paçavralaşmaya kadar götürebilirdi. Ne yaparsam şimdi yapacaktım. Saatler ve saatler, çıkış yolu için kafamı çalıştırıyordum. Sonunda bir şimşek çaktı: — Akrostiş!.. İçimde bir neşe köpürdü, kendi kendime güldüm. Çocukluğumda epey savaş, casusluk, serüven, polis romanı okumuştum ; ama hiçbirinde böyle bir şey yoktu. Nereden gelmişti aklıma? İstedikleri yazılı ifadeyi verecektim; içine gerçek durumumu akrostiş olarak yerleştirecektim. Hemen çalışmaya başladım. Akrostişi nasıl düzenlemeli? Doğal olan her tümcenin baş harfini akrostişe temel olarak almaktır... Ya farkına varırlarsa? Şimdi düşünüyorum da boş yere kaygılanmışım. O sırada, bir işkence köşkünde, elinden ayağından zincire vurulmuş kişinin her olayı olduğundan çok büyüten ruhsal durumu içindeydim. Beni kaçıran cunta örgütçülerini kapımdaki nöbetçinin buzlu cama vurdukça büyüyen gölgesi gibi abartmışım. Ne var ki, ihtiyatlı davranmakta zarar yoktu. Hayatımda hiç kimseye akrostiş yazmış değildim.
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.