Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mali ibadetleri terk ve bedeni ibadetlerle yetinenlerin aldanması
Başka bir grup; belki helâl mal kazanır, haramdan kaçınır ve mallarını camilere harcarlar. Ancak bunlar da şu iki yönden aldanmaktadırlar: Birincisi; riya, övülme ve şöhret isteği. Şöyleki; belki yakınında veya beldesinde fakirler vardır ve malı onlar için harcamak daha önemlidir. Şehirde çok sayıda mescid vardır. Ama asıl maksad, bu mescidlere ihtiyaç kalmayacak şekilde hepsini toparlayacak büyük bir Cami yapmaktır. Yoksa, maksat; fakir ve miskinler gerçekten muhtaç durumunda iken her sokak ve cadde başına bir mescid yapmak değildir! Ancak cami yaptırmak için mal harcama işi insanlar arasında tanınmaya daha uygun olduğundan, bunlara daha kolay gelir. Güya insanların kendisi hakkında övgüyle söz etmelerini işitmemiş gibi davranırlar. Ama fakirlere yardımda bulunduğunda insanlardan aynı şekilde methiyeler duyması söz konusu olmaz. Bu haliyle Allah için çalıştığını düşünür, oysa Allah'tan başkası için çalışmaktadır. Niyeti bunu daha iyi ortaya koyar ve bu niyeti kendisi için bir gazap sebebidir. Ama o yine, "Maksadım sadece Allah azze ve celle'dir." der. İkincisi; o, camilerin içini yasaklanan ve namaz kılanların kalplerini meşgul eden nakışlarla süslenmesi için sarfeder. Çünkü o nakışlara bakarlar ve bu, namazın asıl maksadı olan kalp huzurundan gelen huşudan alıkoyar. Namaz içinde ve dışında akıllarına gelen her şey, onu bina ettiği ölçü ve anlayış çerçevesinde gelir. Nitekim camilerin süslenmesi bir yönden helâl değildir. Hz. Hüseyin (r.a.) demiştir ki: "Allah Resulü (s.a.v.) Medine'de mescidini bina edeceği zaman Cebrail (a. s.) gelerek, 'Onu yedi zira boyunda bina et, süsleyip nakışlama!" dedi." Fakat bunlar münkeri ma'ruf görüyor ve münkere güveniyorlar fakat aldanıyorlar. Diğer bir grup ise, mallarını fakir ve miskinlere sadaka vererek geniş çevre edinmek ister. Fakirlerden bir kısmının âdeti, teşekkür ederek yapılan iyiliği yaymaktır. Bu zenginler, sadakayı gizlice vermekten hoşlanmazlar ve fakirin kendilerinden aldığını gizlemesini kendilerine bir hıyanet ve nankörlük görürler. Belki de komşularını açlığa terk ederler. Bunun için İbn Abbas (r.anhüma) şöyle buyurmuştur: "Ahir zamanda sebebsiz hacca gitmeler çoğalır; yolculuk yapmak onların hoşuna gider. Rızık onlara bol verilir; günah işler ve perişanlığa duçar olurlar; kiminin devesi çöl ve kumlar arasında savrulurken komşusu yanında olduğu halde araştırıp ona yardımcı olmaz."
·
220 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.