Gönderi

Papa Eftimin Vatanına, Milletine ve Devletine Bağlılık İçinde Olması
Vaazlarında, özel konuşmalarında, yazılarında daima şu telkini yapmıştır: 'Beraberce yaşadığınız Türk milletinin bir ferdi olduğunuzu kabul ediniz. Dinlerimiz ayrı olabilir ama hepimiz Türk'üz. Rahat, kaygusuz, mutlu bir vatandaş olarak yaşamanın temel şartı nufüs kağıtlarımızdaki tabiyet hanesinin icaplarını yerine getirmektir.' Eftim politikanın getireceği acılara göğüs gerecek kadar imanlı ve hakikat güneşinin doğuşunu bekleyecek kadar sabırlı idi. Elinden kiliseleri alındı, ses çıkarmadı. Reisicumhurların Fener Patriğini kucaklamalarını gördü, aldırmadı. Hastaneleri başka ellere devredildi, itiraz etmedi. Türk Ortodoksları için özel mezarlık istedi, redle karşılandı, ümidini yitirmedi. Vakıf kaynakları Fener Patrikhanesi'nin emrine aktarıldı, boyun eğdi. Patrikler lüks arabalarda haşmet ve debdebe ile dolaşırlarken o yarım ayakkabı ile azınlıkları tek tek dolaşmaya, onları Türklük yolunda uyarmaya çalıştı ve kilisede reform yaparak ilk defa Türkçe ayin yapan din adamı olma şerefini kazandi. Ve seneler geçti, hadiseler Papa Eftim'in ne kadar hakli olduğunu ortaya koydu. Kıbrıs davası ortaya çıktı, Fener Patrikhanesi bir ölüm sükununa bürünürken, milli davamızda Makarios'a karşı çıkan ilk din adamı gene Papa Eftim oldu.
Sayfa 232Kitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.