Agâh Bey’in kalemi ile yeni tanıştım, Yasak Saatler vesilesi ile. Ve şiir alanında yazdıklarını sevdim hatta kendisinin kalemi bana biraz eskileri anımsattı. Her duyguyu ve çeşitli olayları kaleme alan Agâh Bey, örtülü anlatım tarzı sayesinde her şiirden birçok anlam çıkarmamıza olanak sağlıyor. Bir şiir bazen terk edilişi resmederken okurun zihninde, farklı bir zamanda yapılan okumada ise; aslında o kişiden kurtuluşu resmediyor. ‘’Gittikçe azaldığım bir dönüş yolu Işıklar geçiyor içimden Görmüyor ah kimseler görmüyor halimi’’ Dizelerinde, belki sadece birkaç cümle var. Ama benim açımdan o kadar anlam yüklü ki… Hatta açıklamak isterim anlamını kendimce: Kendimizi bulduk, buyuz sanarız. Oysa gidecek yol o kadar çoktur ki, sandıklarımız hep yanlış çıkar. Tam sandığımız her şeyi eksilte eksilte sileriz ki, varmamız gereken hedefe ulaşınca yeniden inşaaya başlayabilelim kendimizi. Ve üstelik biz bile her şey iyi sanarken başkası nasıl görsün hakikati? Ki zaten, iç dünyamızı gerçekten görmek isteyen o kadar az ki… Herkes öylesine hatta ölesiye yabancı ki birbirine… Biçim bakımından konuşacak olursak ise; kafiyeli yazma endişesi taşımamasının yanı sıra, seçtiği kelimeler ile okuyucuyu rahatsız etmeyen bir düzen oluşturmuş. Şiirlerini bazen dörtlük bazen bent ve bazen de serbest biçimde kaleme almış Agâh Bey. İçerik için birkaç söz söylemek gerekirse de, sadece tek bir duyguya ya da olaya bağlı olmayan şiirlerin varlığından bahsedebiliriz. Bir babanın terk edişi, ruhsal bir çözümleme ya da olay betimleme tarzında şiirlerini eserin içerisinde okuyoruz. Ve bu çeşitlilik, sadece bir tema üzerinde yazılmış şiirlerden boğulan okurlara iyi gelecektir. Okuyucusu bol, kalemi daim olsun.

Yasak SaatlerAgâh Ensar Can · Otantik Yayınları · 202311 okunma

·

38 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seray Sönmez