Henüz
uyuyamadım, uyuyacağım da yok. Kafamı meşgul ederek uykumu kaçıran ya da bedenimi rahatsız ederek dinlenmemi engelleyen hiçbir şey olmadığı halde, karanlıkta uzanmış yatıyorum, sokak lambalarının ay ışığına
benzeyen belirsiz aydınlığı karanlıktaki yalnızlığı iyice
koyulaştırıyor; yabancılaşmış bedenimin uyuşuk sessizliğini uzatıyorum boylu boyunca. O kadar uykum var ki,
artık düşünemiyorum; uyku benden o kadar kaçıyor ki,
artık bir şey hissedemiyorum.