Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

HK
فَإِذَا قَرَأۡتَ ٱلۡقُرۡءَانَ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِ مِنَ ٱلشَّیۡطَـٰنِ ٱلرَّجِیمِ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِیمِ قُلۡ *De ki,* یَـٰۤأَهۡلَ ٱلۡكِتَـٰبِ *Ey ehli kitab* (yaratılmayı emprik düzlemli tanımlayanlar) لِمَ تَكۡفُرُونَ بِـَٔایَـٰتِ ٱللَّهِ *Allah'ın delillerini nîçin örtüyorsunuz?* وَٱللَّهُ شَهِیدٌ عَلَىٰ مَا تَعۡمَلُونَ *Muhakkak ki Allah yapmakta olduğunuz şeye hakikati ile şâhittir* قُلۡ *De ki,* یَـٰۤأَهۡلَ ٱلۡكِتَـٰبِ *Ey ehli kitab* (yaratılmayı emprik düzlemli tanımlayanlar) لِمَ تَصُدُّونَ عَن سَبِیلِ ٱللَّهِ مَنۡ ءَامَنَ تَبۡغُونَهَا عِوَجࣰا وَأَنتُمۡ شُهَدَاۤءُۗ *Gerçekliğine hakikati ile şâhid olduğunuz halde îmân ehlini Allah'ın yolunu onlara eksik aksak göstermeye çalışarak nîçin saptırmaya çalışıyorsunuz?* وَمَا ٱللَّهُ بِغَـٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ *Allah yapmakta olduğunuz şeyden gâfil değildir* یَـٰۤأَیُّهَا ٱلَّذِینَ ءَامَنُوۤا۟ *Ey îmân ehli* (yaratıcının yaratılmaya koyduğu hakîkate zihnen ermiş olanlar) إِن تُطِیعُوا۟ فَرِیقࣰا مِّنَ ٱلَّذِینَ أُوتُوا۟ ٱلۡكِتَـٰبَ *Şâyet kendisine kitab verilenlerden* (yaratılmanın emprik verisine sahip olanlardan) *bir kısmına itaat ederseniz* (Ayrıca "itaat" için bknz Nisa 59) یَرُدُّوكُم بَعۡدَ إِیمَـٰنِكُمۡ كَـٰفِرِینَ (zihin boyutunda) *sizler hakîkate ermiş iken bile* (eylem boyutunda) *sizi küfre döndürürler* (kâfir kılarlar) وَكَیۡفَ تَكۡفُرُونَ وَأَنتُمۡ تُتۡلَىٰ عَلَیۡكُمۡ ءَایَـٰتُ ٱللَّهِ وَفِیكُمۡ رَسُولُهُۥۗ *Allah'ın rasûlü s.a.v. içinizde ve Allah'ın âyetleri size okunurken nasıl küfre düşersiniz!* وَمَن یَعۡتَصِم بِٱللَّهِ فَقَدۡ هُدِیَ إِلَىٰ صِرَ ٰ⁠طࣲ مُّسۡتَقِیمࣲ *Her kim Allah'ın hakîkatine sarılırsa muhakkak ki o istikametlendirilmiş yola ulaştırılır* یَـٰۤأَیُّهَا ٱلَّذِینَ ءَامَنُوا۟ *Ey îmân ehli* (yaratıcının yaratılmaya koyduğu hakîkate zihnen ermiş olanlar) ٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِۦ *Allah'ın hakîkatini hakkı ile gözetin* وَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسۡلِمُونَ *Ancak islam olmuş* (sünnetullah'a uyumlu hale gelmiş) *bir şekilde can verin* وَٱعۡتَصِمُوا۟ بِحَبۡلِ ٱللَّهِ جَمِیعࣰا *Allah'a olan bağınıza hep birlikte sımsıkı sarılın* وَلَا تَفَرَّقُوا۟ۚ *Ayrışmayın* وَٱذۡكُرُوا۟ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ عَلَیۡكُمۡ *Allah'ın sizin üzerinize olan niğmetini hatırlayın* إِذۡ كُنتُمۡ أَعۡدَاۤءࣰ فَأَلَّفَ بَیۡنَ قُلُوبِكُمۡ فَأَصۡبَحۡتُم بِنِعۡمَتِهِۦۤ إِخۡوَ ٰ⁠نࣰا *Sizler bir birinize düşman iken Allah kalplerinizi bir birine ısındırdı ve Allah'ın niğmeti ile kardeş oldunuz* (Bugünün dünyasını yöneten kaide "İnsan insanın kurdudur" postulatıdır. Bu zulumattan ancak "Mümin müminin kardeşidir" hakîkatine erenler kurtulacak.) وَكُنتُمۡ عَلَىٰ شَفَا حُفۡرَةࣲ مِّنَ ٱلنَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنۡهَاۗ *Ve sizler ateşten bir kuyunun kenarında iken Allah sizi oradan kurtardı* كَذَ ٰ⁠لِكَ یُبَیِّنُ ٱللَّهُ لَكُمۡ ءَایَـٰتِهِۦ *Allah size ayetlerini işte bu şekilde beyân ediyor* لَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ *Umulur ki hidâyet bulursunuz* وَلۡتَكُن مِّنكُمۡ أُمَّةࣱ *Sizin içinizden bir topluluk olsun* یَدۡعُونَ إِلَى ٱلۡخَیۡرِ *Hayr olana çağırsın* وَیَأۡمُرُونَ بِٱلۡمَعۡرُوفِ *Mağrûf olanı emretsin* وَیَنۡهَوۡنَ عَنِ ٱلۡمُنكَرِۚ *Münker olandan alıkoysun* وَأُو۟لَـٰۤىِٕكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ *İşte o kişiler felâha ermiş olanlardır* (Ayrıca "felaha erenler" için bknz Mucadele 22) وَلَا تَكُونُوا۟ كَٱلَّذِینَ *O kimseler gibi olmayınız* تَفَرَّقُوا۟ *Ayrışırlar* وَٱخۡتَلَفُوا۟ *Dağılırlar* مِنۢ بَعۡدِ مَا جَاۤءَهُمُ ٱلۡبَیِّنَـٰتُۚ *Allah'ın delilleri onlara geldikten sonra (bile)* وَأُو۟لَـٰۤىِٕكَ لَهُمۡ عَذَابٌ عَظِیمࣱ *İşte o kişiler için büyük bir azâb vardır* [Âl-i İmrân suresi: 98-105] Ey alemlerin rabbi Ve İman ehli kulunun da rabbi olan Allah'ım Bizlerin anne babamızın ve ümmeti Muhammedin s.a.v hatalarını bağışla, eksikliklerimizi gider, yönelişlerimizi rızan üzere istikametlendir Bizleri rahmetinden, magfiretinden, hidayetinden mahrum eyleme Allah'ım Bizleri razılığın ile rızıklandır, Ve Bizleri, üzerimize olan hükmüne razı olan kullarından eyle Sen her şeye en güzel Vekîl'sin Tek Mevlâ Tek Nasîr'sin 🤲🤲🤲
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.