Gönderi

Biz Hakkı Severek yandık, Sevmeyenler bilsinler
2 Temmuz sabahı, on altı ve on dokuz yaşlarında iki kız kardeş, Asuman ve Yasemin, Sivas'ta yapılacak Pir Sultan Abdal Şenlikleri'ne gidecekleri için çok mutluydular. Şen­likte semah döneceklerdi. Düğüne gider gibi gittiler Sivas'a. Asuman olaylardan hemen önce annesini aradı. "Semah çok güzeldi anne, hepimizin ayakları yerden ke­ sildi, uçtuk sanki," diyordu. Yeter Hanım, "kızım, terlemiş­sindir, sırtına bez koysaydın," diye telaşlandı. Bir süre önce zatürre geçirmişti çünkü. Nerden bilsin, birkaç saat sonra, kızlarının ciğerine yanmış insan eti kokusunun dolacağını. Asuman'dan hemen sonra ekipten biri daha aradı ve abi­siyle konuştu: "Oteli bastılar, annene söyleme, otelden ayrılıp Ankara'ya gideceğiz." Dışarıda saatlerdir bekleyen kalabalık, çok geçmeden ote­li ateşe verecekti zaten. Anne haberi televizyondan duydu. "Televizyonda altyazı geçiyor, ölü ve yaralıların isimlerini söylüyordu. Ne yapacağımı bilemedim. Eve döndük. Öldük­lerini biliyormuş herkes, ama bana söylememişler. Umudu­mu kaybetmedim. Nasıl olsa bir fırsatını bulur, ararlar de­dim. Ama aramadılar. Yasemin'im nerede, Asuman'ım nere­ de diye bağırdım günlerce. Duymadılar sesimi..."
Sayfa 19 - İletişim Yayınları / 10. Baskı 2016, lstanbulKitabı okudu
·
62 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.