aşk
Düşündüm, düşündüm. Aklımı, kalbimi, bildiklerimi, bilme- diklerimi, içimi dışımı, önünü sonunu yokladım; aşkın, özünde bir arayış olduğunu anladım. “Bu yüzden sürekli nesnesi değişi- yor.” dedim kendi kendime.
Arayışı bırakıp bir yere takıldığımızda onu bizden çeşitli şekil- lerde çekip alıyor, Kendini bulana kadar aramayı sürdürmemizi
isteyen, “Buldum.” sanmamıza razı olmuyor.
Melekleri anlatırken bir kez daha anladım içimizdeki kusur- suz sevgilinin, aslında neden ulaşılamaz olduğunu. Bu boyutla yetindiğimizde bulamayız çünkü onu.
Nereye varsak ulaşamamış hissetmemiz bu yüzden.
Bu yüzden damağımızdaki eksik tat. İçimizdeki boşluk bu yüzden.
Olmamışlık hissini kaybedip fena aleminde eriştiklerimizle aşkımızın kemale vardığını düşündüğümüzde kalp kapanıyor (mühürlenme).
Kalp, arayışı hedefe varmadan bitirmiş birine rehberlik ede- meyeceği için orayı terk ediyor.
Arayışımız daim olsun, ta varana kadar. Vardığımız zaman da ardımızdakiler bizi kaybetmiş değil, asıl o zaman kazanmış olsunlar.
21 Ocak 2021