Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Uyarılmasının kokusunu, kadınlığının o nefis kokusu- nu bu yakınlıktan alabiliyordu. Kendisini daha fazla kontrol edemeyen Clay, elini kaldırdı, parmağını külo- tun beline koydu ve pamuklu kumaşı kendisine doğru çekti. "Ah," dedi Julia şakacı bir tavırla, eline bakarak. "Yolunun ortasında seni engelleyen bir şeyler mi var?" "Evet. Görüşümü kapatıyor. Şu anda senin nasıl göründüğüne bakmak istiyorum," dedi, sonra külotu Julia'nın bacaklarından aşağıya indirdi. Ortaya çıkışını izledikçe nefesi düzensizleşti. Vajinasının dudakların- dan iç çamaşırına doğru parlayan küçücük, ipeksi arzu ipliği sanki bir kanıtmışçasına, kumaş parçasını çıkar- masıyla uzayıp gitmişti. Clay artık dayanamayacak hale gelmişti. Onu tatması, ağzını kokusunda boğması, Julia'nın tüm ıslaklığını suratında hissetmesi gereki- yordu. Ama bundan daha da fazla istediği şey, onun tutku Çığlıklarının kulaklarını doldurmasıydı. Başka hiçbir şeyi umursatmayacak bir arzunun, Julia'nın vücuduna çarpmasını istiyordu. Onun zevkini kontrol etmek isti- yordu. Julia, onun havlusunu açmaya başlarken, Clay durdurmak için ellerini tuttu. "Hayır." "Sana dokunamaz mıyım?" "Daha değil. Yatağıma git," dedi, artık dizginlerin onda olduğunu bilmesini istiyordu. "Dans bitti mi?" "Siktiğimin dansı bitti ve şimdi bana ne yaptığını göstereceğim sana," dedi ayağa kalkarken. Ve onu ne kadar çok istediğini bilmesini sağlamak için, havluyu fırlatıp attı. Julia'nın, ereksiyonuna bakan gözleri arzu ile kararmıştı. Onun tepkisi Clay'i daha ateşli, daha sert hale getirdi. "Seni azdırdığım için cezalandırılacak mıyım şimdi?" Kafasını bir kez daha salladı. "Hayır. Beni azdırdı- ğın için ödüllendirileceksin. Ama bunu benim yönte- mimle yapacağız. Beni çok fazla kışkırttın, şimdi de ben senin kıvranmanı istiyorum. Yatağıma tırman ve ellerinle dizlerinin üzerine çök." Bileklerini kaldırdı, seksice gözünü kırptı. "Bunu bekliyordum işte." "Yürü hadi kadın. Ve ayakkabılarınla jartiyerin üzerinde kalsın." Kırıtarak yatağa doğru yürüdü Julia. Clay, onu gözleriyle takip etti; onun büyük boy yatağa tırmanıp beyaz çarşafların üzerinde, yatağın tam ortasında, elle- ri ve dizleri üzerinde yerini almasını izledi. Kravatı boynundan çarşafa doğru düşüyordu. Clay onun ya- nına gitti, üzerine eğildi ve ellerini boynuna götürdü. "Şimdi bunu çıkartacağım ve başka bir şey için kulla-nacağım," dedi, hızlıca düğümleri çözerken. Kravat ellerine düşerken Julia, ona doğru kendini sürttü. Clay elini onun poposuna götürüp bir şaplak attı. "Sana, poponu bana sürtebileceğini söyledim mi?" "Hayır." "Bir şaplak daha mı yemek istiyorsun?" "Belki de istiyorumdur," dedi o kışkırtıcı sesiyle ve bir kez daha ona doğru sürtündü. Julia bir şaplakla daha ödüllendirildi ve bu şaplak sırtını bükerken, ondan uzun, kısık bir inleme çıkarttı. "Bunu ne kadar çok sevdiğini kontrol edeceğim." Ve şaplak sevgisini test etmek için elini Julia'nın bacak- larının arasına götürdü. Ah, evet, oradaydı kanıtı. Bu yüzden bir kez daha bir şaplak attı ona ve Julia keskin- ce, hızlıca iç çekti. Sonra Julia'nın ellerini bir araya getirdi; önüne, dir- seklerinin üzerine düşmesini sağladı. Kravatını bilekle- rine bağladı, sonra da iyice sıkılaştırmak için düğümün arasından geçirdi. Güçlü bir başka düğüm attıktan son- ra kravatın boşta kalan kısmını, yatağın baş ucuna bağ- ladı. Bir yastık alıp onu Julia'nın göğsünün altına koy- du. "Bu şayet istersen çığlıklarını bastırabilmen için." "Bana çığlık attırabilirsen tabii," dedi. "Sana çığlık attıracağım Julia. Komşuların senin ne kadar iyi becerildiğini bilmeleri için, elimden geleni yapacağım."
Sayfa 177
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.