Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Doruğa ulaşmasına çok az kalmıştı, tatmin neredeyse oradaydı ve o tatminin muhteşemliği içinde boğulmaya hazırdı. Clay incileri daha da derine itmeye başladığında Julia onun adını sayıklamaya başladı. Sonra, sadece birkaç saniye içinde, o puslu köşenin ucunda acı ve- rici bir şekilde sallanırken, kolyeyi çekerek içinden çıkardı. İnciler vücudunu terk ederken hissettiği o harika duygu sayesinde zirveye ulaştığı zaman, pilo- tun da duyduğundan emin olduğu bir çığlık attı. Bo- şalırken, zihninden bütün mantıklı düşünceleri çalan, kontrolü bırakmasına sebep olan, kör edecek kadar yakıcı haz dışında hiçbir şey önemli değildi artık. Bu haz onun bedenine sahip olmuş, içindeki bütün sinir- lere ulaşmış, onu saf bir huzurun içine hapsetmişti. Gözlerini açtığında, Clay'in omuzlarını daha da sıktı, vücudunun kontrolünü kaybetmiş gibi hisset- tiği için kendisini toparlama ihtiyacı hissediyordu, sanki zevk onu tamamen harcamış, baştan aşağı yut- muş gibiydi. Erkeğine baktığında, onun koyu kahve gözlerinde vahşi bir açlık gördü. Clay, "Üzerime çık şimdi, Julia, ayrıca kemerini de tak, sarsıntılı bir yolculuk olacak," dedi. Julia iti- raz etmeden onun söylediklerini yaptı ve sertleşmiş erkekliğinin üzerine kaydı. Sertliği içine doğru ha- reket ederken keskin bir nefes aldı, Clay'in onu dol- durmasından asla bıkmayacaktı. Ancak bu sefer... bir dakika... bir şeyler farklıydı, aralarında bir şeyvardı. İkisi de aynı anda aşağı baktıklarında alınları birbirine değdi. Kolyenin ucu Clay'in erkekliğinin alt tarafına dolanmıştı, geri kalanı da aşağı sarkmış, neredeyse yere değiyordu. Clay yere uzanıp kolyenin ucunu eli- ne aldı ama diğer ucunu aletinden çıkarmadı ve bu şekilde ileri geri hareket etmeye başladı. "Aramızda inciden bir kolye var," dedi Julia anın tadını çıkararak. "Sana her ikisinden de vermeye hazırım," dedi Clay. Kalçalarındaki ve bacaklarındaki güçlü kaslar, her hareketinde Julia'yı biraz daha yukarı kaldırıyor- du ve her hareketinde onun biraz daha derinlerine giriyordu. Julia derin bir nefes aldı, sonra Clay elindeki kol- yeyi ağzına götürerek, daha önce onun içine girmiş olan incilerden birini emmeye başlayınca gözleri bü- yüdü. Kemikleri eriyordu adeta, vücudu yanıyordu. Clay'in kaçtığı, çekindiği hiçbir şey yoktu. Onunla beraber cinselliğin her bir parçasının tadını çıkarıyor, her tada, her dokunuşa, her hisse bayılıyordu. "Bu kolyenin üzerindeki tadın bir harika," diye hırladı Clay, ıslaklığının tadını almak için dili bir incinin üzerinde gezindi. "Bu tat, suratımı yine ba- caklarının arasına gömme isteği uyandırıyor bende, Julia, senin tadına doyamıyorum."
Sayfa 46
123 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.