Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Yedi yıl. Yani, seksen dön ay. Ya­ni, üç yüz otuz altı hafta. Yani, padişah, üç yüz otuz altı defa se­lamlığa çıkacak. Askerler üç yüz otuz altı defa (Padişahım çok yaşa!) diye bağıracaklar." Üç yüz otuz altı haftanın kaç gün tut­ tuğunu zorlukla hesapıadı. Iki bin beş yüz sayısını bulunca umutsuzluğu korkuya döndü. Bu kadar günün ancak iki üç sa­atinde bu avluya çıkabilecekti. Geri kalan yirmişer saat, hep o kOğuşta, o marsık kokulu, Rumca sesler çınlayan maltada. Çeşit­li ahlaksızlıkların, çekişmelerin, belki de adam öldürme tasarıla­rının içinde geçecekti. Hiçbir faydalı iş görmeden, okuyamadan,yazamadan, resim yapamadan . . . Daha beteri, Mustafa Kemal Pa­şa'ya sövdüklerini duymazdan gelmeye çabalayarak. . . Elini çe­nesine götürdü. Şu anda, yalnız kalmaktan başka hiçbir şey iste­miyordu. Bu isteğinde yanılıp yanılmadığını araştırdı. Yalnızlık istiyordu ama, dönemeçleri, zaman zaman Bekirağa bölüğünde­ ki gibi, bir başka çeşit yılgınlığa çıkan yalnızlığı değil! .. Güven verici, dinlendirici yalnızlık... "Içindeki karanlık mağarada, umutSUZlUğun, aç bir ayı gibi homurdanarak uyandığını, sana duyurmayan bir yalnızlık.»
Kamil BeyKitabı okudu
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.