Sümer şehirleri zaman zaman düşmanların saldırısına uğrayıp yakılıp yıkılmış ve yağma edilmiştir. Bu olaylardan sonra ülkede yeniden bir canlanma başlıyor. Başa geçen Sümer önderlerine ülkeyi yeniden ayağa kaldırmak için büyük görevler düşüyor. Yıkılmış şehirlerin onarılması, savaş sıkıntılarıyla morali bozulan halkın canlandırılması, ülkenin askeri ve politik gücünün sağlanması gerekiyordu. İşte bu şartlar içinde Sümer ve Akad şairleri bu olaydan acıklı şiirler halinde dile getirmişlerdir ki, bunlara ağıt veya yuğlar diyoruz. Bu ağıtlarda önce Sumer'in nasıl yakılıp yıkıldığı, tanrıların şehirleri nasıl terk ettiği, daha sonra da şehirlerin yeniden yapılması ve tanrıların yerlerine dönmesi ve bunların kutlanması anlatılıyor. Sümer inanışına göre bu felaketler yine kendi tanrıları tarafından veriliyor. Tanrılar halkın yaptıkları uygunsuzluklar yüzünden onlara kızıyor ve tanrılar meclisinde onları böyle felaketlerle cezalandırıyorlar. Çoban Tanrısı Dumuzi gibi bazı tanrılar yok olunca da arkalarından ağıtlar yapılıyor.