Dana 26. yaş gününde eşi Kevin ile yeni taşındıkları evlerini yerleştirmeye çalışırken ani bir baş dönmesi ve mide bulantısı ile kendini başka bir zaman diliminde ve başka bir mekanda bulur. Bir nehirde boğulmak üzere olan Rufus’u bu bilmediği tarih ve mekanda ölümden kurtarır. Ani heyecan ve ölüm korkusu Dana’yı yaşadığı zamana geri döndürebiliyor ama Rufus’un her hayati tehlikesinde tekrar kendini 1800’lerde bulmasını engelleyecek hiçbir çözümü yoktur.
Köleliğin normal karşılandığı, insanların işkence gördüğü, mal gibi satıldığı bu ortamda yaşamaya başlayan Dana, bu yolculuğun sebebini çözmeye çalışırken tarihin karanlık yüzüyle karşı karşıya geliyor.
Zaman yolculuğunun ve tarihi kurgunun iç içe geçtiği bir roman.