Kendi masasını tutabilen toplumun en zenginleri dışındaki herkes açık durak yerlerinde yemek zorundaydı. Çünkü gıda üretimi toplumun çoğalma hızına zor yetişmekteydi ve hammadelerdeki fiyat artışı ancak yemeklerin hazırlanma masraflarının gıda kooperatifleri sayesinde asgari dereceye düşürülmesiyle dengelenebiliyordu. Yemeklerin kalitesi ve zenginliği bu durumdan faydalansa da mekan aşırı kalabalık sebebiyle aile bağları ve şiirsellik bakımından kaybediyordu. Bazı kötümser kişiler geleneklerin ve kültürün sonunu öngörseler de bu hep olan bir şeydi ve önyargısız kimselerin itiraf edeceği gibi belli ilginç çelişkilere rağmen insanlık henüz geleneksel özgürlükler ve genel mutluluk konularında eşit yüksekliğe varmamıştı.