Bir aidiyet, ait hissetme meselesi kimlikle, etnik kökenle açıklanabilir mi acaba? Ya da bulunabilir mi orada? O kaybolmuşluk hissi memlekete dönüldüğünde geçer mi acaba? Yoksa daha da derinleşirken mi bulur kişi kendini? Kendini bulmak için kalmalı mı o yerde yoksa kaçmalı mı?
İlginçtir, bu kitabın bana düşündürdüğü başlıklardı bunlar. O hissizlik, yabancılaşma, yabancı kalma, aidiyetsizlik, bağ kuramama, ait olduğu yeri bulamama, yüzeysel yaşam bir şeyleri hatırlattı, bir şeyleri de sorgulattı.