Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kurtuluşun harekete geçirici milli ruhu; Türk Milliyetçiliği
Osmanlı âlimleri ve düşünürleri, edipleri ve yazarları Türk'ün milliyetçiliğine karşılardı.Hâlâ küçük siyaset manevralarıyla çoktan beri iktisaden ayrışmış, siyaseten ayrışmakta olan bu ortaçağdan kalma vücudu meşrutiyet şırıngasıyla yaşatabileceklerini ümit ediyorlardı! Cihan Harbi'ne Osmanlı Türklerinin girmeleri tarihi bir mecburiyet idi, girdiler. Genel olarak Türklük Osmanlıların harbe katılmasından faydalandı; Osmanlı Türklüğü genel Türklüğü bir derece kurtardı. Fakat bu kurtarış kavgasında çok yaralandı; diğer kardeşlerin yardımından evvel kendi yaralarını kendi sarmaya çalışmalıdır. En temiz sargı, hak ve milliyet sargısıdır. Türkçülüğe ve hakka, haklı Türkçülüğe sarılmalıyız! Üzücü ve acıdır ki, Türkçülük cereyanının mahiyetini, gayesini incelemeyen veya bilmek istemeyenler -en garibi bunların içinde bazı Türkler de vardır!- emperyalist ve demokrat Türkçülük farkını görmüyorlar veya görmek istemiyorlar… Biz, demokrat Türkçüler, gayet haklı, gayet insani, her türlü saldırı amaçlı arzu ve emellerden uzak olan fikirlerimizi ve gayelerimizi anlatmaya çalışmalıyız. Bunu hakkıyla anlatabilirsek, açık ve temiz yürekli hiçbir Türk'ün buna karşı olacağını, olabileceğini zannetmem. Milliyetçilik ve halkçılığın asli hedefi kayıtsız ve şartsız milli hâkimiyettir. Milli hâkimiyet umdesine muhalefet, Allah'ın yeryüzünde görmek istediği adalete karşı gelmek, ilahi iradeye isyan etmek demek olur. Türklerin milliyetçilik ve halkçılık yolunda hayli ilerlemiş bulunmaları, yabancı emellerinin gerçekleşmesine engel oldu; ferdi saltanatı dayanağı olan düşman kuvvetleriyle beraber Türk yurdundan def etti. Artık milli Türk Devleti'nde ne düşman ordularının mezalimi ne de ferdi saltanatın tahakkümü var. Türk halkı mukadderatını kendi eline alarak idare etmektedir. Ferdi saltanat, Osmanlı saltanatının yalnız bağımsızlığını değil, varlığını imha etti. Milli hâkimiyet ise yeni baştan bir devlet yarattı! Gazi Reis'imizin, efendimiz ve velinimetimiz köylü önünde hürmetkâr vaziyeti takınmak tavsiyesi, Batı Türkleri tarihinde en yüksek bir mevkiden, Millet Meclisi kürsüsünden ilk defa söylenen bir sözdü ve halkçılığın en açık bir ifadesiydi. Gazi Başkumandan'ımızın Dumlupınar, Uşak zaferleri zamanında Türk ordusunu, Türk milletini yücelterek yazdığı beyannameler ise milliyetçiliğin en ulvi ve en açık ifadeleriydi… Halk Fırkası'nın, yani milliyetçi ve halkçı bir siyasi fırkanın başı ve ruhu olacak zat, asrımızın ihtiyacından doğan iki en önemli umdeyi, Türk milletinin en buhranlı ve en şerefli bir zamanında, bütün dünyanın nazarı dikkati milletimizin mucizelerine hayretle odaklandığı bir zamanda, bütün dünya halkının işiteceği bir mevkiden, gür ve kati bir sesle haykırmıştı. Vakalar, cenk meydanında ve siyaset meclisinde olup geçen vakalar, bu sözlerin yalnız söz değil, fiil de olduğunu gösteriyor ve ispat ediyordu.
Türk Devriminin Programı
Türk Devriminin ProgramıYusuf Akçura · Kaynak Yayınları · 201765 okunma
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.