Gönderi

Günlük koşuşturmaca içinde kendini tekrarlayan modern insan farkına bile varmadığı ruhunun açlığını doyuramamanın bedelini çok ağır ödemektedir. Modern hayatın yoğun temposu içinde tükettikçe daha da çok kazanıp daha da tüketmeye programlanan ve zorlanan ve kazandıkça daha da harisleşen insan bu kısır döngüyü fark etmemekte ya da nasıl kıracağını bilmemektedir. Böyle bireylerden oluşan toplumların ve onların yöneticilerinin dünyayı ne hale getirdiği ortadadır. Son dönemlerde insan nesline karşı her bir alanda uygulanan ve onu her yönüyle kuşatmaya çalışan negatif manipülasyonlar, kötücül zihin müdahaleleri çağdaş insanı daha da sıkıştırmaktadır. "Bu koşuşturmacanın içinde bir an durup, derin bir nefes aldıktan sonra, kendisine ben ne yapıyorum? Sadece gördüğüm ve göründüğüm halimden mi ibaretim? Bu hayata gelişim sadece bu kısır döngüyü yaşamaktan mı ibaret? Elde edip durduklarıma rağmen içimde durmadan hissettiğim bu boşluk duygusu, bu içimi kemiren huzursuzluk, bu kazandıkça daha da artan tatminsizlik, bu içimde durmadan kanayan beni acıtan yara nedir? Ruh halimi yöneten ben miyim, yoksa bana dayatılan oyunu mu oynuyorum?" sorularım sorarak farkındalık oluşturmaya başladığı anda aslında kendinin sadece bu günlük olarak algıladığı "ben"den ibaret olmadığını anlamaya başlayacaktır.
Sayfa 18 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
·
251 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.