Gönderi

Bunun üzerine, gayet amatör bir şekilde ruhun bir planını çizmeye koyuldum; bu plana göre her birimizin içinde biri eril biri dişil olmak üzere iki güç olacaktı ve erkeğin beyninde, eril güç dişile baskın olacaktı, kadının beyninde ise dişil güç erile... Huzurlu ve normal bir ruh hali, bu ikisi uyum içinde ve ruhsal açıdan işbirliği yaparak yan yana yaşayabildiğinde gerçekleşecekti. Kişi bir erkekse bile, beyninin kadın tarafı etkin olmayı sürdürebilmeliydi; bir kadın da içindeki erkekle ilişkide olabilmeliydi. Üstün zihinli kişilerin çift cinsiyetli olduğunu söylerken, Coleridge belki de bunu anlatmak istiyordu. Bir tek bu füzyon gerçekleştiği takdirde, zihin tam anlamıyla beslenmiş olur ve tüm yeteneklerini devreye sokabilir. Belki de, diye düşündüm, sırf dişil olan bir zihnin yaratıcı olamayacağı gibi, sırf eril olan bir zihnin de yaratıcı olması mümkün değildir.
·
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.