Hallacla alakalı tuhaf bulduğum iki nokta vardır. Birincisi kendisini ipe götüren sözü yani; enel Hak'dır. Hallac burada ene Hak dememiştir! ene El-Hak demiştir ki, burada lafız marifeli olarak zikredilmiştir. Dolayısıyla Hallac burada ben Hak'ım dememiş oluyor, lafız itibari ile işaret etme durumu vardır. İkincisi ise Hallac'dan çok daha yükseklerde seyretmiş nice mutasavvıftan bu tür sözler sadır olmamıştır. Hallac'ı şeri çizgiye çekebilecek bir alime beyatlı bulunmaması, kendisini bu duruma düşürmüştür. Şahsi kanaatim; Hallac bu sözü ve devamında başına gelen idam'ı özellikle istemiştir. Resmen idamına kendi ayakları ile gitmek istemiştir...