Geceyi gördü mü çükü kalkandan bu memlekete mizah yazarı bile olmaz! Otobüsün kalkıyor. Gidiyorsun. Trenin kalkıyor. Gidiyorsun. Uçağın, traktörün, bisikletin kalkıyor. Hep, heep gidiyorsun. Çükün kalkıyor; gidiyorsun. Uzak Asya'dan topuklayıp, zahmet edip taa buralara kadar geldin. Hoşgeldin! Hoşgeldin de, organlarını neden yanında getirdin! Sen bende yatıya kalabilirsin, ama onlara yer yok! Vücutsuz yaklaş yanıma, seni seviyorum de; ben de sana leblebi pastası vereyim, ben de sana Kırmızı Başlıklı Kız'ı eroine alıştıran ormandan sözedeyim, ben de sana bok rengi çiçekler açan sardunyalardan, bunayan yaşlı şairlerden konu açayım! Açıl çocuk! AÇIL LEN! İçine, seni etinden bir ruh parçası olarak almaya gireyim.
-"N'aber?!" diyor arkadaşım.
-"Önce özetler!" diyorum eskiden olduğu gibi.
Neyse, Ankara'nın gündeminde: Seni Köpekler Gibi Seviyorum!