Birkaç gündür dilime dolandı bu dizeler... Vardır bir hikmeti diyerek düşünmeye başladım. Hikmeti idrak etmeyi kolaylaştırmak için de şiirin hikayesi kapı araladı bana. Aşağıdaki satırlar, üstadın, "Hatıralar II"de kaleme aldığı şiire ilham veren olay.
"6 Ocak 1959. Sabah saat 10. İki arkadaşıma Babıalî Caddesi'ndeki Meserret Kıraathanesi'nde randevu vermiştim. Meğer ölüme randevu vermişim. Ama kaderimizde o gün ölümümüz olmadığından kurtulmuştuk. Olay, "Sirkeci infilâkı/Sirkeci Faciası" diye anılan olaydır.
Ne olmuştu? Bir gün sonra gazetelerde okuduk. Hürriyet "Sirkeci havaya
uçtu" diye manşet atmıştı. İnfilakta 40 kişi ölmüştü. Birçok da yaralı vardı. Gazetelerde hafif yaralılar arasında benim de adım çıkmıştı.
O olay üzerine yazdığım "Ben Kandan Elbiseler Giydim. Hiç Değiştirsinler İstemezdim." isimli şiir, Sirkeci İnfilâkı, ölüm ve annemin hatırası arasında çağrışımlarla ilgi kuran bir şiirdir. "
***
Kendinden birşeyler kattın
Güzelleştirdin ölümü de
Ellerinin içiyle aydınlattın
Ölüm ne demektir anladım
Yer değiştiren ben değildim
Farklılaşan sendin
Sendin bana gelen aynalarla
Sendin bana gelen sendin
Artık ölebilirdim
Bütün İstanbul şahidim
Ben kandan elbiseler giydim
Bundan senin haberin var mı
youtu.be/4jqTFcouVFc?si=...