Akıl adına ne varsa modern evlilikten apaçık
uzaklaşmıştır: bu evliliğe karşı değil, modernliğe karşı bir itiraz oluşturur.
Evlililiğin aklı, ailelerin, eşlerin seçimindeki sorumluluğuna da
dayanıyordu. Aşk-evliliğinden yana artan bir hoşgörüyle, adeta evliliğin temeli, onu asıl bir kurum
yapan şey, aradan çıkartıldı. Bir kurum asla ve hiçbir zaman bir aşırı tepki üzerine kurulmaz; evlilik,
söylendiği gibi "aşk" üzerine "kurulmaz", — evlilik cinsel dürtü üzerine kurulur, mülkiyet dürtüsü
üzerine (mülk olarak kadın ve çocuk), iktidar dürtüsü üzerine kurulur, bu dürtü ki sürekli olarak
iktidarın en küçük birimini, ulaşılmış bir güç, nüfuz, zenginlik niceliğini fizyolojik açıdan da sabit
tutmak için, uzun görevlere, yüzyıllar arasındaki içgüdü-dayanışmasına hazırlanmak için, çocuklara
ve varislere gereksinen aileyi organize eder. Bir kurum olarak evlilik en büyük, en kalıcı örgütlenme
biçiminin olumlanmasını daha kendi içinde kavrar: toplumun kendisi, birbirine en uzak soylara
varıncaya kadar, bir bütün olarak kendisine kefil olmadıkça, evliliğin hiçbir anlamı yoktur.
Modern evlilik anlamını yitirdi, — dolayısıyla ortadan kaldırılıyor.