1909-1913'te Makedonya'daki, Balkanlar'daki ulusal kurtuluş mücadelelerini yakından görmesi, onun ulusal bilince ulaşma düşüncesini oluşturmuştur. Bu yıllarda Türkçülük anlayışını destekleyen öyküler yazmıştır.
1917-1920 yıllarında yazdığı öykülerde toplumsal eleştiri ve taşlama vardır. Son dönem öykülerinde ise gülmeceye ağırlık verdi.
Ömer Seyfettin öykülerinde "betimleme ve ruhsal çözümlemelerin yerini olaylar alır. Öykülerini kişi-çevre olay üzerine kurmuştur. Giriş-düğüm-sonuç bölümle mesine göre geliştirmiştir. Halk edebiyatından yarar lanmıştır.
Ömer Seyfettin çok sayıda öykülerin yanında üç de roman yazmıştr. Edebiyatımızda öykü geleneğinin oluşmasın da temel taşlardan biri olan Ömer Seyfettin, savaş sonrası yıllarında umutsuzluk ve karamsarlık içinde yaşayan insanlara iyimserlik aşıladı, umut verdi.