Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Hem olacak mı? Ya sadece hayal olarak kalırsa?.." "Inan nuyorsunuz," dedi. "Hem öğüt veriyor, hem öğütlediklerini ze inanmıyorsunuz! Hayal saydıklarımızın gerçekleşeceğini bilin, inanın buna. Yalnız dünyadaki olayları düzenleyen belirli yasalar olduğu için hemen gerçekleşemez bu. Psikolojik engelleri var bunun. Dünyayı yeni bir şekle sokmak için insan ruhuna başka, yeni bir yol açmalı. Herkesle içten, ger çekten kardeş olabilmek gücünü kazanmazsan yeryüzünde kardeşlik nasıl gerçekleşir? İnsanlar ne bilgilerini, ne çıkarlarını isteyerek başkalarıyla paylaşıyor; haklarından geçmeye razı olmuyorlar. Açgözlülük, kıskançlık içlerini kemirecek, birbirlerini yiyecekler. Hayalin ne zaman gerçekleşeceğini soruyorsunuz. Gerçekleşmesine gerçekleşecek, ama önce insan için yalnızlık devrinin sona ermesi gerekiyor." "Ne yalnızlığı?" diye sordum. "Her yerde, hele yüzyılımızda alıp yürüyen yalnızlığı kastediyorum. Ancak henüz vadesi yer medi bunun... Zamanımızda herkes kütleden sivrilerek bi reysel bir hayat yaşamak peşinde... Oysa kişiliğini belirtmek için kendini geliştirmeye çalışan insan, bu çabalamanın sonucunda ruhsal bir yalnızlığa düşer. Böylece dolgun, dört başı mamur bir hayat yerine manevi bir intiharla yüz yüze gelir. Evet, yüzyılımızda herkesin tekliğe kaçması, kendı kabuğuna çekilmesi, varını yoğunu başkalarından kaçırması insanları sadece hemcinslerinden uzaklaştırmak, karşılarındakını de kendinden nefret ettirmek sonucunu veriyor. Biriktirdiği servetin miktarı arttıkça 'Artık kudretliyim, hiçbir ihtiyacım kalmadı!' diye düşünür. Akılsızın, ne kadar çok biriktirse kendisini o ölçüde ölüme götüren bir iktidarsızlığa güttüğünden haberi yoktur, çünkü yalnız kendine güvenmeye alışmıştır o. Toplumda tek olarak sivrilmiş, ruhunu insanlara, insanların yakınlığına inanmamaya alıştırmıştır. Elde ettiği parayla sağladığı hakları yitirmemekten başka derdi, tasası yoktur. İnsan zekâsı gitgide kışılerin güvenliğiyle rahatının tek, özel çabalarla değil, toplumun birleşmesiyle sağlanabileceği konusunda alaycı bir anlayışsızlık göstermeye başladı. Ama bu korkunç ruh yalnızlığının sonu mutlaka gelecektir, insanlar hep birden, kişilerin birbirinden ayrılmasının doğal yaşayışa ne kadar aykırı olduğunu anlayacaklardır. Böylece herkes, bunca zaman nasıl karanlıkta yaşadıklarına şaşa- caktır. O zaman göklerdeki Tanrı oğlunun dönüş işaretleri de görünmeye başlayacak... Yalnız o güne kadar bayrağı yüksek tutmalı; tek tük de olsa, meczup görünmek pahasına da olsa kardeşçe birleşme, ruhların yalnızlıktan kurtarılması yolunda çabalar görülmeli. Büyük fikri yaşatmak için yapmalı bunu!.."
Sayfa 404 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.