Freud'a göre itki, zihinsel ve somatik arasındaki sınırdaydı. Lacancı kavramlara aktarıldığında, gerçek, bu sınır-kavramıdır. İtki gerçeğin seviyesindedir. Gerçek dilin dışında, gerçeklik olarak adlandırılan dil dışı bir göndermede (reference) değildir. Daha doğrusu, gerçek, temsile karşı koyan, simgeselde olması imkansız olan, simgesel temsiller tarafından değiştirilemeyen, hareketsizliğe bırakılamayan, kullanılamayan bir şeydir. İtki sabit bir güçtür, "zihnin işlemesi için sabit bir taleptir", kullanılıyor olma anlamında işlerliği sönmeyecek, tatmin olamayacak bir taleptir (demand).