Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

7 syf.
9/10 puan verdi
Yaşadığım bu küçük şehrin tek ve biricik kitapçısına uğruyor, bütün rafları alt üst ediyorum. Bulmalıyım bu kitabı, bulamazsam verdiğim sözü nasıl yerine getirebilirim diye hayıflanıyor, bir yandansa zaten elimde olan bu kitabı bir sene evvelinde kitapçıya verdiğim için kendime kızıyorum. Bütün rafları didik didik edip buluyorum kitabı. Bulduğum kitapsa bir zamanlar kendi elimle götürüp verdiğim, içinde adımın yer aldığı mühürlü kitap. Bulduğum için sevinerek kitabı alıp çıkıyorum. İlerleyen yıllarda Çehov'un tüm öykülerinin yer aldığı kitabı alırım diye Kime Anlatsam Kederimi kitabını elimden çıkarmıştım. Şimdi ise tekrar elimde. Kitabın içindeki öykülerden sadece kitaba adını veren Kime Anlatsam Kederimi öyküsünün sayfalarını çekip çıkarıyorum. Okurken iyice analiz ediyor, notlar alıyor, cümlelerin altını çiziyorum. Olay örgüsünün işleyişini çözüyor, defterime iliştiriyorum. 19. yüzyıl Rus edebiyatının öncülerinden olan Çehov, günlük yaşamdan bir kesitin ya da bir insanlık durumunun sayfalara döküldüğü Durum öyküsünün temsilcilerinden. Onun şöhreti yazdığı tiyatro ve öykülerinde. Roman türünde de eseri olduğu halde onu önce öyküleriyle, ardındansa tiyatro metinleriyle biliyoruz. Yazmış olduğu öykülerde hemen hemen 'ellerinden bir şey gelmeyen çaresiz insanların' profillerini seyrediyor, yaşamlarını okuyoruz. Çehov, çaresiz insanları öyle realist bir tutumla ele alıyor ki öykülerindeki karakterlerin yerine o acıyı biz çekiyor gibi hissederiz. Sadece bununla da kalmaz, mekan, zaman, eylem ve eşya bütünlüğünü bir denge içerisinde sağlıyor ve öykülerine yerleştirerek biz okurlara sunuyor. Klasik deyince hangi yayınevinden okuyacağımızı kestiremediğimiz, adeta tereddütte kaldığımız bu tür kitapları maalesef orijinal metninden okuyacak düzeyde İngilizce, Rusça, Fransızca ya da bir başka dili bilmememiz sebebiyle Türkçe çevirisine sarılıyoruz. Maalesef Türkiye'deki her yayınevi orijinal anlatımına yakın çeviri sunamadığından belli başlı yayınevlerinden okumak gerektiği kanaatindeyim. Üniversite yıllarımda set halinde aldığım bu kitap da zaten iyi bir yayınevinden çıkmadığı için ister istemez çeviride kusurları oluyor. Yazım yanlışları, anlatım bozuklukları, cümle kuruluş düzeni derken epey kusurlar var. Kime Anlatsam Kederimi öyküsünü de bu tür kusurların olduğu bir çeviriden okuduğum için sadece konuya odaklandım. Belirttiğim gibi çaresiz insanları konu edinen Çehov, İona isimli ihtiyar bir arabacının çaresizliğini anlatıyor. Ve bu çaresizliği birilerine anlatabilmek, bir nebze de olsa ferahlayabilmek istiyor. Hani, insanız sonuçta. Yalnızlığını seven ve uyandığımızda birilerinin ellerine dokunmak, düşünüldüğümüzü bilmek isteriz. Bizim ihtiyar da öyle düşündüğünden kendini, kızağına binen müşterilerine ifade edebilmenin derdine düşüyor. Beş parmağın beşi bile bir değilken her insandan aynı yaklaşımı beklememiz hayal kırıklığı olduğundan her bir müşterisinden farklı bir laf duyar bizim arabacı. Bendeki çeviride 7 sayfalık bir öykü olduğundan kısa sürede biten öykünün son satırlarında içler acısı bir durumdadır. İhtiyara hak vererek derdimi anlatacak birini bulamadığımda ya kağıda kaleme sarılıyorum, ya da doğada yürüyüş yaparak yaşlı bir ağaca sırtımı yaslar ve onunla sohbet ederim. Bu küçücük öyküde çok şey hissettim. Öyküye rastladığınız vakit bir şans vererek okuyun lütfen.
Kime Anlatsam Kederimi
Kime Anlatsam KederimiAnton Çehov · Arkhe Yayınları · 2005503 okunma
··
37 görüntüleme
•••MERVE••• okurunun profil resmi
İncelemeni okurken sanki uygulamanın ardından bir ses "İşte aylardır hasret kaldığımız inceleme şekli ve işte aylardır bizden uzak olan okuyucu" diye fısıldadı bana. 1k özlemiş farklı ve okurken satırları akıp giden incelemelerini. :)
Esengül Ersoy okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. :) Sen yine de benim 'o' olduğumu çaktırma. Özlese de böylesi daha iyi. :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.