Gönderi

Bekir Sami’yi Eskişehir’de Rusya’dan döndüğü zaman görmüştüm. Orada Rusya’da nasıl hayal kırıklığına uğramış olduğunu daha önce anlatmıştım. Londra’dan döndükten sonra, bu hayal kırıklığının ne kadar derin olduğunu anladım. Bir gün evime gelerek, bir vesikanın tercümesini istedi. Bu Mister Lloyd George ile yaptığı hususî bir mülâkatın şifahî bir kopyasıydı. Bunun içinde Bekir Sami Bey’in sulh arzuları ve Türkiye’nin Yunan ordusundan tahliye edilmesi vardı. Bekir Sami Bey’in kanaati İngilizlerin savaşı durdurup Yunanlıları geri çekecek kudrete sahip olduklarıydı. Mister Lloyd George, Yunan ordusunu Anadolu’ya göndermeden önce uzun düşünmüş olduğunu söylemişti. Her hâlde L. George, Yunan ordusunun yenileceğine inanmıyordu. Bu vesika, Bekir Sami Bey’e İngiliz Hariciye Vekâleti’nin arşivlerinden verildiği için mealini dikkate almak gerekirdi. Burada, Türkiye, başşehrinden ve Anadolu’daki topraklarından mahrum edilmek istenilmiyordu. İmparatorluk’un, İstanbul başşehri olarak kalmasına taraftar olmakla beraber, Akdeniz ile Karadeniz arasındaki geçidi tarafsız hâle sokmak, Ermenistan, Arabistan, Mezopotamya, Suriye ve Filistin’i ayrı ayrı parçalara ayırmak vardı. Gerçi bu durum 1918’den biraz başka idiyse de, her hâlde, Türkiye’yi ortadan kaldırmak amacını güdüyordu. Bekir Sami Bey buna rağmen bütün mesuliyeti üzerine alarak, yeni bir teklif yapmayı düşünmüştü. Bekir Sami Bey, Kafkasya’nın soylu ailelerinden birinin evlâdıdır. O, bütün Kafkasya’nın, bilhassa şimal kısmının hürriyetini istiyordu. Bolşevik Rusya’da gördükleri ona şu kanaati vermişti: Şayet Rusların idealleri Türkiye’ye geçerse, bütün dünya tehlikeye girebilirdi. Onun teklifi, Türkiye’yi bu Rus hududundaki devletlerle birleştirerek Batı ile Rusya arasında bir tampon devlet kurmaktı. Hatta, eğer gerekirse, Türkiye ile bu devletlerin Bolşevik rejimi aleyhinde savaş açmalarını ve buna İngiltere’nin yardım etmesini istiyordu. Kendisine göre, Türkiye şayet İtilâf Devletleri’nin istilâsından kurtulursa, o devrenin haksızlıklarını, katillerini unutacak, İngiltere ile birlikte Batı ideallerinin müdafaasını üstüne alacaktı. Lloyd George bu fikri gülünç bulmuş. Fakat garip bir hadise olmuş, bu mülâkatın bir kopyası Çiçerin’in eline geçmiş, o da Ankara’ya sert bir nota vermiş. İşte, bu mülâkatın bütün mesuliyetini Bekir Sami Bey’in kendi üstüne alarak istifa etmesi bu sebepten ileri geliyordu.
·
58 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.