Evet Balıkçı(Halikarnas) günün birinde, sanırım daha Bodrum'da kalıyordu o zaman, British Museum müdürlüğüne bir mektup yazmış, güzelim İngilizcesiyle, demiş ki bu eserler Ege'nin açık havasında, parlak güneşinde, gök ve denizin mavisinde yaratılmış, onlar bu çevreye göre yapılmış, onlar bu çevrede yaşayabilir ancak, Londra'nın sisinden, pusundan bozulup yıpranırlar, onlara mavi gerek.
-Peki ne olmuş sonucu?
Acı ve gülünç bir sonuç: Müzeden nazik bir mektup gelmiş Balıkçı'ya, "Uyarınıza teşekkür ederiz" diyorlar, "çok haklısınız, biz de bu eserleri kendi alıştıkları çevreye sokmak için yeniden, salonlarımızın duvarlarını maviye boyadık...