Genç kadın şimdi, kalbini kemiren bir tereddütle neye karar vereceğini düşünüyor; başta düşünülmeden yapılan bir şeyin, ilerde pişmanlık verecek bir hata şeklinde görülebilmesi ihtimalinden endişe ediyordu. Ve bu, ekseriya böyle olurdu. Pek çok evlilik biliyordu ki o kadar arzuyla yapıldığı halde neticede hep birer faciayla nihayet bulmuştu. Aşk... Onu bu hale getiren zaten o değil miydi? Vaktiyle kendisi için açılan kollar, şimdi kim bilir kimi kucaklıyordu. Nihayet, bunun da öyle olacağında şüphe yoktu. Halbuki o zaman, daha genç ve daha güzeldi. Bir erkeği büyüleyebilecek kuvvetleri vardı. Halbuki şimdi?..
Bunu düşündükçe, kalbinde manevi bir yenilgi hissediyor; bir gün artık heves alınmış, oynamaktan bıkılmış, kırık bir oyuncak gibi bir köşeye atılmaktan korkuyordu. Sonra onu, kendisinden daha genç, daha güzel bir kadınla yine böyle bir arabada gezmeye giderlerken görüyor; şimdi kendisine saçılan iltifatların, o zaman bir diğerine sarf olunacağını düşünerek derin bir kıskançlık hissediyordu. Nihayet böyle olacak değil miydi? Hatta belki büsbütün terk edilecekti. O zaman?.. O zaman, artık yaşamamalıydı. Onu şimdi bile kıskanıyordu. Mesela kendisinden ayrıldıktan sonra, bir diğerinin peşinden gitmeyeceğini kim temin edebilirdi?