Bir buyruk ki içimde:
- Kazsana! Nedir gördüğün?
--İnsanlar ve kuşlar, sular ve taşlar!
- Daha da kaz! Nedir gördüğün?
--Düşünceler ve düşlemler, yalabıklar ve hortlaklar.
- Daha da kaz! Nedir gördüğün?
--Hiçbir şey görmüyorum! Dilsiz gece, yoğun ölüm gibi, ölüm olmalı.
- Daha da kaz!
-- Of! Delip geçemiyorum, karanlık araduvarı.
Sesler işitiyorum ve ağlayışlar, kanat çırpmaları işitiyorum öte kıyıdan.
- Ağlama! Ağlama! Öte kıyıda değil! Sesler, ağlayışlar ve çırpınışlar kendi yüreğinde