Uçarcasına geçiyorum bütün cennetlerin
emin diye bilinen mekânlarından,
bana göre değil çünkü sakin yürümek,
sütunları devirip duvar altlarını oyuyorum.
Denizin uzak hışırtılarıyla uyarıyorum başkalarını,
çünkü bana göre değil geceleri uyumak.
Ta ağzına dalıyorum çağlayanların
ve dağlardan çığları yuvarlıyorum.
Kar olup dallardan sarkarak
uzanıyorum vadinin ilkbaharına,
bir damla olup rüzgârın önünde
soğuk bir kaynak gibi,
çiçeklere yağıyorum,
çürüyorlar çevremde
bir bataklığı kuşatırcasına.
Ben, hep ölümü düşünmek gibiyim.