Gönderi

"Ninelerden dedelerden beri kendi başına yasayan köylerinde denizin, dağın, ormanın kime ait oldugunu hiç düsün-memislerdi. Baslarini soktuklari küçük evler, bahçeler sahipliydi ama bunun ötesi Tanrı ya aitti. Hiç doganin, havann suyun sahibi olur muydu? Meğerse varmis." Köylerinin kara-dan, denizen, havadan saldiri altinda oldugunu, hem de hep-sinin bir anda gerçeklestigini görmek de varmis kaderlerinde. Alıştıkları dünya farklydi; deniz kimsenin olamazdi, hava, orman, dağlar, kayalklardan dökülen ak köpüklü çavlanlar, kayaların altından kaynayan gözeler sahip olunamayacak seylerdi. Allah'in nimetleriydi hepsi. Ne var ki uzaklardan gelen yabancilar birdenbire köylerinin taşına toprağına, suyuna yoluna saldirir olmustu.
Sayfa 101Kitabı okudu
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.