Şu çam ağacına bak… Kurumuş dalları eteklerine düşmüş, eğilip bir parçasını bile çalışmaya tenezzül etmiyor. Çamın davası belli. kendilerinden kopup gidene eğilmiyor. İçinde giden yer hemen yenisiyle doluyor. Ayaklarımın altında çatırdayan, benim kopan her şeyi öylece bırakmanın meşru zemini bu… Doğanın devinimi bu… Milyonlarca yıldır zar atıp duran kör bir mekanizmanın dayatması..Değişim kanundur. Tabiat kanunu. Ben bu kanunlara anarşiyle koşuyorum. Yıllarım bu koşmanın bir hikayesi. Kütle kanuna itiraz ediyorum. Bir durdurabilsem onu, herkesi, her şeyi hak eden boşluğa gönderebilsem…