Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Allah Var Öyleyse Varım -İSLAM-
Muhteşem bir hitap, muhteşem değinmeler, muhteşem bir konu. İslam! Sezai Karakoç' un kaleme aldığı İslam kitabı, bizi mirasçı yapan bir eser. Eserimiz yirmi beş ana başlıktan oluşuyor. Sezai Karakoç yirmi beş farklı başlıkta karşılaştırmalarla, örnekleme ve yoğun terimsel anlatım ile bize konunların hakikatini damıtmayı hedeflemiş gibi görünüyor. "Biz, bir şeyi öğrenmek için, olgunlaşıp yetişmek için, yabancı bir ülkeye düşürülmüşüzdür. Bütün savaşımız, farkında olsak da olmasak da, hep o (ideal ülke)ye tekrar ulaşmak içindir.", "...orada iki renk var: Beyaz ve siyah. Ve beyaz beyazdır, siyah da siyah. " Ahiret, cennet ve cehennem. Her şeyin net olduğu adaletin işlemiş ve artık herşeyin hesaba çekilmiş olduğu ideal ülke. Kimsenin haksızlıkla bir kazanamayacağı, batıl inançların kendimi aklayamayacağı ve artık şeytanın yoldan çıkarma işlevinin kalmayacağı mekan. Yazarımız bu konuyu kitapta ölümden sonra dirilme başlığında ele almıştır. Birçok dinde, inançta/ batıl inançta farklı yollarla da olsa ölümden sonra dirilmeye inanç olduğunu söylemiş fakat mutlak gerçeğin ahiret ile İslam'da son bulacağını vurgulamıştır. İnanmak ve inanmamak. Herkes bir şeye inanıyor önemli olan neye inandığımız. İslamdaki en önemli hususlardan bir tanesi Kader inancı. Yazarımız da kaderi ayrı bir ana başlık olarak anlatmış. "Kader, oluşun ve yaradılışın mutlakla yorumlanmasıdır.", "Allah'ın tekliğine ve gücünün sonsuzluğuna inanan, kadere inanmak zorundadır. Yoksa, farkında olmaksızın yaratıcıya ortak koşmuş olur." Kader veyahut da buna alınyazısı da diyebiliriz yaşamımızın kanunudur. Ve rabbimizin bu kanunda düzende bilgisi ve hükmü değiştirilemez bir husustur. Çünkü o tektir, birdir bütün düzenin sahibi ve yaratıcısıdır. Yazarımız Kader bölümünde ayriyeten Sartre ve Camus' un görüşleri ile İslam görüşünü karşılaştırmış ve bir nevi İslam tarafından bakınca onların görüşlerindeki olumsuz ve eksik yönleri belirginleştirmiştir. Kitabımızın bu bölümünü okumadan önce sartre ve kamusun hayatını ,düşüncelerini ve dile getirdikleri görüşlerini incelemek bu bölümdeki cümleleri kavramaya yardımcı olacaktır. Yazarımız bizi yirmi beş ana başlıkta toplasa da aslında içeriği ve değindiği noktalar yirmi beşten de daha fazladır. Yazarımızın İslam'ı anlatırken çokça kullandığı terimlerden iki tanesi "Ne ifrat, ne tefrit." Bunu iki yasak başlığında anlatırken İslam için "Avrupalının ifratından ve Hintlinin tefritinden uzak, tam ideal bir ortalamadır." demiş. Kitabımızın başka bir kısmında da yanlış bir anlaşılmadan kaçınılması için olmalıdır ki "İslâm ortadadır, ortalama değildir." Diye eklemiştir. Yani İslam hem azdan hem çoktan kaçınır, abartı İslam için yasaktır. Bu yemekte de böyledir konuşmakta da çalışmakta da susmakta da farklı dinlerdeki ilişkilerde bile. Bu ortanın yararlardan bir tanesi de farklı bir inanışta olan bir insan İslam'a geldiği zaman İslam'da özünden bir şeyler bulmasidir çünkü aşırılıktan ve azlıktan süzülüp sadeleşince fıtratının samimi ve içten bağını yakalar. Aslında bütün insanlık özüne döndüğünde temele indiğinde kardeştir. Bu sözümü ve düşüncemi yazarımızın kitap ana başlığını verdiği bölümündeki şu cümle ile kendimce bağdaştırıyorum "Böylece, Ahd-i Atik ve Ahd-i Cedit, Tevrat, Zebur, İncil, hakikatlarıyla Kur'an'da toplandılar; onun içinde erimiş olarak.". En son gönderilmiş kutsal kitap olan Kur'an Kerim diğer kutsal kitaplarında temelini çağa insanlığa en uygun biçimde taşımakta ve anlayana büyük hikmetler içermektedir. Bütün ana başlıkları yazımızda inceleyemesek bile. Genel olarak yazarımız İslam'dan girmiş ve İslam'dan çıkmıştır. Derdi İslam amacı İslam ve yazdığı kitabın konusu da islam'dır. Haç mübarek mekan. Namaz ruhumuzun dinlenmesi oruç nefsimizin dinlenmesi kelime-i şehadet bu dinlenmenin korunması bu gibi konularda da İslam'ın şartlarına değinmiş yer vermiş ve bize anlatmıştır. Haktan eşitlikten kitaptan iktisattan savaştan barıştan doğudan batıdan bütün bu yönlerden bir pencere açık İslam'ı gayesini ve önemini bizlere saf ve temiz olarak açıklamıştır. Bu bölümlerin içinde yer alan ve hoşuma giden cümlelerinden biri var ki kendime güçlü korunaklı hissetmemi sağlamıştır ve bu yazımı o cümleyle bitirmek istiyorum ." Şehadet kelimesi, mü'minlerin manevî zırhıdır. Ona hiçbir tank nüfuz edemez.". Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü. Sağlıcakla kalın.
İslam
İslamSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20172,174 okunma
··
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.