Berber yine kulağına eğildi; “Yoksulların da bir tanrısı var!” diye bağırdı, "Yalınayak gezen, açlık çeken, zen ginlerin kapısına kırmızı haç işareti koyan bir tanrı. Senin kapına da kırmızı işaret koyacak, öyle değil mi Hacı?” İhtiyar yeniden titremeye koyuldu; konuşmak istiyor ama dili dönmüyordu.
Stilyanos ona acıdı. “Bırak zavallı adamı," dedi. “Yüreğine inecek.” Ama Mandras Baba haykırdı; “Nedir seni bize böyle saldırmaya iten? Öğretmen mi? Sakın kızıl papaz Peder Yannaros olmasın?” Gözleri yaşaran Berber, “Ne Öğretmen ne de Peder Yannaros,” diye karşılık verdi. “Önceki gün açlıktan ölürken gördüğüm üç yaşlarındaki bir çocuk.”