Gönderi

Yeri gelmişken, mektubun bir yerinde de şöyle demiştim: “Samimi davranışlarını benden esirgemeyen, yaşını başını almış, saygıdeğer sanatçılarla oturup sohbet etmişliğimiz çoktur. Onlarla gerçekleştirdiğim konuşmalardan, faaliyetlerinin kendi sağduyu ve özgürlük anlayışlarından çok toplumun talepleri ve moda tarafından yönlendirildiğini anlıyorum. İçlerinde en başarılı olanlar bile zamanında hem tragedyalarda hem operetlerde, hem Paris usulü skeçlerde hem de fantastik masal oyunlarında yer almak zorunda kalmışlar, hal böyle iken her defasında aynı şekilde, doğru yolda ilerlediklerini ve toplum yararına işler yaptıklarını düşünmüşler. Bu demektir ki, gördüğün gibi, kötülüğün nedenlerini aktörlerde değil daha derinlerde, sanatın kendisinde ve toplumun ona olan tutumunda aramak gerekiyor.”
·
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.