İki gölgenin kesiştiği yerde
Ardımıza bakmadan
Güle adanan rüzgârı
Kum kederini
Arnavut taşları döşediğim menzili
Uzak ovanın buğday tenini alıp
Bir aşk ile iki güneş arasında
Geniş bir kavis çizerek
Saat başı susan saatlerime
Tavus işlemeli yatağıma
Dönüyorum
Sen hâfıza çekmecesine saklanıyorsun
Aşkımızın