Gönderi

Varoluşumuz sahiden kusursuz mudur?
Örnek olarak ellerimizi inceleyelim. Beş parmağımız var; başparmağımızla öteki parmakların iç bölümüne dokunabiliriz. Epey işimize yarıyor bu parmaklar. Fakat başparmak dahil altı parmağımız olsaydı ya da dört parmağımız bulunsaydı, hatta beş parmak ve iki başparmak olsaydı, yine de işimizi görürdü. Şu anda sahip olduğumuz parmakların idealliği savunulamaz. Oysa bunu şimdi çok doğal sayıyor ve böyle olmasaydı ne yapardık diye düşünürüz. Beş parmağımız var, çünkü yüzgeçlerinde beş parmak kemiği bulunan devon balığından türemişiz. Eğer yüzgeçlerinde altı ya da dört kemik bulunan bir balıktan türemiş olsaydık, her iki elimizde altı ya da dört parmak bulunacaktı ve pekâlâ bunları da doğal sayacaktık. Temeli on sayısına dayalı aritmetiğe başvurmamızın nedeni, ellerimizde on parmak bulunmasıdır. Parmaklarımızın sayısı farklı olsaydı, aritmetiğin temeline oturtacağımız sayı da ona göre olacaktı. Aynı durum, sanırım, varlığımızın daha birçok temel özelliği için de söz konusudur: kalıtsal harcımız, içimizdeki biyokimyasal süreç, biçimimiz, boyumuz, organ sistemlerimiz, aşklarımız, nefretlerimiz, ihtiraslarımız, düş kırıklığımız, şefkatimiz ve saldırganlığımız, hatta çözümleme süreçlerimiz…
Sayfa 298 - On Birinci Bölüm - Anıların Israrı | (*) Aritmetiğin 5 ya da 10 sayısı temeline oturtulduğu o denli açıktır ki, Antik Yunancada "saymak" filinin anlamı "beş"lemektir.Kitabı okudu
·1 quotes·
351 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.