Gönderi

"Refleks olarak doğruldum ama hemen yatağa dönüp gözlerimi kapattım. Her saniye sinir sistemimde onun adı dolaşıyor, gittikçe büyüyor ve kanımı dolduruyordu. Tekrar doğruldum, çantayı indirip o eski mektupları baştan sonra okudum. Uzun mektubu hakkında ne hissettiğimden ya da nasıl yanıt vermem gerektiğinden emin değildim. Mektuplarına baktıkça onu görmek istediğimden emin oluyordum ama böyle hissettiğimde ona yazıp yazmamam gerektiğini bile merak ediyordum. Gözlerimi beğendiğini söylediği anı düşündüm. O anın her saniyesini zihnimde yeniden canlandırdım. Gözlerimi gerçekten beğenmişti. Anısı göğsümde duruyordu. Acı aynı anda hem iyi hem de kötüydü. Hareket edemiyordum. Belki de ondan başka bir şey istiyordum, daha fazlasını. İçimde bir şey kök salıyordu, kelimelerle ifade edemeyeceğim bir şey. Kökleri derinlere iniyordu. Yüzüstü döndüm ve suratımı yastığa gömüp bir gelip bir giden karanlıkta Kojima'yı düşündüm."
Sayfa 81
·
41 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.