Bazı insanlar çocukluklarında mantıklı bir şekilde düşünmenin ve dünyayı tüm netliği ile görmenin tehlikeli bir şey olduğunu öğrenmişlerdir. Bu özellikle istismar, madde bağımlılığı ve ihmal ortamında büyüyen çocuklar için geçerlidir. Bu çocukların dikkatlerinin dağınık olması ve dili kullanış biçimleri onları gerçekleri açık bir şekilde deneyimlemekten korur. Yani, söz konusu danışanların terapiye getirdiği fırtına bu danışanların savunma stratejilerinin bir parçasıdır. Bu stratejilerin sonucunda danışanlar içinde bulundukları çevreyle uyumsuz ve düzensiz bir hale gelirler.