"Derme çatma bir özgüvenim vardı. Bir yerleri devamlı çatlak ve döküntü içindeydi Ben de bir ucunu tamir etmeye çalışıyordum. Bazen bir yere çivi çakıyordum ama o çivinin ne işe yaradığını ben bile bilmiyordum. İşkeçeli benim zihnimde yaşayanın bu tadilatı oturduğu yerden görebiliyordu. Ara sıra şantiye şefi gibi talimatlar veriyordu. Tek başıma bir hal yapamayacağım o kadar aşikardı ki bana acıyor olmalıydı. Bağırasım geliyordu ara sıra. "Hey, bu gemi hem yüzme bilmiyor hem de kıçı delik, su alıyor Bunu yüzdürmek için uğraşmaya değer mi?" Böyle düşününce nefes almakta zorluk çekiyordum. Yetenekli olmadığım bir alanda bana verilen talimatları ikiletmek gibi bir huyum yoktu. Yetenekli olmadığım konular da ders çalışmak dışında her şey olarak özetlenebilirdi "