Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Kitap, Kuzey Kutbu'na giden bir geminin kaptanı olan Robert Walton'ın, kız kardeşine yazdığı mektupta, denizde sürüklenen bir adam gördüğünü söylemesiyle başlar. Victor Frankenstein adındaki bu adam, Walton'a hikâyesini anlatmayı teklif eder. Romanın gerisi Victor Frankenstein'ın ağzından anlatılır. Victor, İsviçre'nin Cenevre kentinde yaşayan zengin bir ailenin çocuğudur. Küçük yaşlardan itibaren bilime ve doğaya büyük ilgi duyar. Üniversiteye girmeden hemen önce annesini kızıl hastalığından kaybeder. Üniversitede eğitim gördüğü yıllarda doğa felsefesi alanında zirveye yükselir. Aklındaki plan için öğrenmesi gereken yeni bir şey kalmadığında ise işe koyulur. Yeni ve asil bir ırk yaratma hayalleriyle Victor, gece gündüz demeden hiç durmadan iki yıl boyunca çalışır. Ancak işi bittiğinde gördükleri çok kötü bir kabustan başka bir şeye benzememektedir. Gördüğü şeylerin şokuyla kendini evden dışarı atan Victor, eve geldiğinde yarattığı şeyi yerinde bulamayan Victor için asıl kabus burada başlamaktadır. Victor yaratığın sonsuza dek ortadan kaybolduğunu umar, ancak birkaç ay sonra en küçük kardeşi William'ın öldürüldüğü haberini alır. Victor, İsviçre'ye döner ve yaratıkla karşılaşma ümidiyle sürekli dağlarda yürüyüşe çıkar. Yaratığın, çocuğun öldürüldüğü yerde dolaştığını görmesine ve cinayeti onun işlediğinden emin olmasına rağmen, kimsenin ona inanmayacağından korkar ve sessiz kalır. Suç, günahı olmayan birinin üzerine kalınca Victor suçluluk duygusuyla yanıp tutuşur. Victor dağda dolaşırken bir gün yaratık ortaya çıkar ve Victor'ın yağdırdığı tüm lanete rağmen, hikayesini dinlemesi için ona inanılmaz bir şekilde yalvarır. Yaratık, başta kendisini bilinçli bir şekilde yaratmış olmasına rağmen Victor'ın neden ona babalık yapmadığını neden yanında olmadığını sorar. Korkunç görünüşü nedeniyle çektiği acıları ve reddedilmeyle dolu sefil hayatını anlatır. Birileriyle iletişim kurmaya çalıştığı her seferde nasıl aşağılandığını, insanların tepkilerini anlatır. Onun tek derdi yalnızlıktır. Konuşmayı ve okumayı, uçsuz bucaksız yollardan birinde durduğu bir evin sakinlerinden öğrenmiştir. Tabii kilerdeki küçük aralıktan oturma odasını izleyerek.. Uzun bir süre o insanları izlemiş yaşam şekillerini öğrenmiş atılmış kitapları okumuş hatta ağır ev işlerine kimsenin haberi olmadan katkıda bulunmuştur. Ancak bir gün, evin yaşlı kör dedesine konuşmak için yaklaştığında torunları yaratığı görür görmez şok geçirip lanetler okumaya başlamış, Victor da insanlara verdiği son şansı da böyle tüketmiştir. Öfkesini, insanların onun içsel iyiliğini algılayamamasına ve bunun sonucunda tamamen ve sonsuz yalnızlığına bağlar. Onu bu sefil hayata getiren yaratıcısı Victor'dan, kendisine hiçbir insanın veremeyeceği sevgiyi vermesi için dişi bir canavar yaratmasını talep eder. Victor önce reddeder ama sonra canavarın ailesine yapabileceklerini düşününce kabul etmek zorunda kalır. Victor, babasına İngiltere'ye dönmesi gerektiğini söyleterek yola çıkar ancak babası, İsviçre'de sergilediği tuhaf davranışlar sebebiyle aklının yerinde olmayabileceğini düşünerek Clerval'ı da onunla yollar ancak Victor en yakın arkadaşını bu işten uzak tutmak istediği için onu İngiltere'de bırakıp ve ikinci dişi canavarını yapmak için uzak bir adaya taşınır. Ancak Victor, dişi canavarın ilkinden daha yıkıcı olabileceğinden endişelenir. Yaratık ise pencereden onu izlemektedir. Bu manzara, Victor'u ikinci bir kabus yaratmaktan vazgeçirir. Yaratık, intikam yemini eder ve Victor'ı eve dönüp evlenme vakti geldiğinde düğün gecesinde onu beklemesini söyler. Victor kıyıya döndüğünde, aynı gece işlenen bir cinayetle suçlanır. Victor kurbanın Clerval olduğunu öğrenince bayılır ve iki ay boyunca kendine gelemez. Victor babasıyla birlikte İsviçre'ye döner ve Elizabeth'le evlenir. Ancak düğün gecesi yaratık Victor odada yokken söz verdiği üzere odaya girerek Elizabeth'i öldürür. Victor'un babası kısa süre sonra kederinden ölür. Artık dünyada yapayalnız kalan Victor, kendini yalnızca yaratıktan intikam almaya adar. Canavarın izini Kuzey Kutbu'na kadar sürer, ancak kırılan buzun üzerinde mahsur kalır ve Walton'ın mürettebatı tarafından kurtarılır. Walton, kız kardeşine yazdığı mektupta kurtarıldıktan kısa bir süre sonra ölen Victor'u anlatır. Son mektubu, Victor'un cesedinin başında yas tutan yaratığı anlatır. Canavarı hiç pişmanlık duymamakla suçlar, ancak canavar herkesten daha fazla acı çektiğini söyler. Victor'un ölümüyle canavar intikamını almış olur ve kendi hayatına son verir Bana göre kitabın odaklandığı iki temel konu var: Biri, insanoğlunun sınırı olmayan hırsı, diğeri ise sevgisiz bir ailede büyüyen çocukların yaşadıkları. Çünkü detaylı bakılınca Victor, yaratığı kendi isteğiyle, emek vererek ve çok zaman harcayarak yapıyor. Ancak yaratık kendisine benzemeyince ondan uzaklaşıp sevgi vermeyerek onu cezalandırıyor. Halbuki yaratık açısından baktığımızda dünyaya getirilmek onun kararı bile değildi ama en başından sonuna kadar hor görülen o oldu. Kitabı okurken özellikle yaratığın Victor'la ilk yüzleştiklerinde dedikleri şeyleri hatırlayın.. Kitabın kesinlikle en anlamlı sayfalarıydı.
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202014bin okunma
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.