Gönderi

1943 yılında Atsız yeniden dergi çıkarmaya teşebbüs eder. Atsız Mecmua'nın devamı olacak olan dergi Türk Sazı adını taşıyacaktır. İmtiyaz, Nejdet Sançar'ın eşi Reşide Sançar adına alınmıştır. Bayilerle anlaşmaları yapılan, Tasvir ve Cumhuriyet gazetelerinde ilanları çıkan dergi 15 Mayıs'ta dağıtıma verilmek üzere 14 Mayıs'ta hazırlanmıştır. Ancak Matbuat Umum Müdürlüğü derginin satışını yasaklar. Atsız Ankara'ya gidip Umum Müdür Selim Sarper ile konuşursa da durum değişmez ve derginin çıkmasına müsaade edilmez. Ancak Türk Sazı, Ankara ve İstanbul dışında bazı adreslere gönderilmiştir (Hacaloğlu 2013: 22-25). Mesud Koman'a yazdığı 03 Haziran 1943 tarihli mektupta Atsız şöyle diyor: "Selim Sarper bana karşı çok hüsnüniyet gösterdi. Fakat burada anlatması uzun sürecek olan münakaşalara rağmen Türk Sazı'na müsaade etmedi. Yalnız Tanrıdağ'a yakında müsaade edeceklerine söz verdiler. İşte mesele bu... Onun için Türk Sazı'nın ilk ve son sayısını sana göndermekte şimdiye kadar geciktim." (Hacaloğlu 2013: 23). Fakat Tanrıdağ değil Orhun mecmuası çıkar ve 01 Ekim 1943'te Atsız Orhun'u, 1934'te yayını durdurulan mecmuanın devamı olarak yeniden yayımlamaya başlar; derginin sayı numarası 10'dur. Dergideki fikir ve ülkü yazıları Atsız, Dr. Mustafa Hakkı Akansel ve Nejdet Sançar tarafından yazılmıştır. İlmî yazılar da dergide ciddi bir yekûn tutar. Bunların en önemlisi Zeki V. Togan'ın tefrika hâlinde çıkan "Gök Türk Kağanlığının Siyasî Hayatı" araştırmasıdır. Mehmet Halit Bayrı, Nafiz Danışman ve Fahriye Arık'ın ilmî incelemeleri de dergide yer alır. Millî maçların (futbol, atletizm, kılıç, güreş) listelerinin verilmesi, Türkçü bir dergi için ilgi çekici kabul edilebilir. Ancak Atsız'ın millî maçlara özel bir ilgisinin bulunduğunu biliyoruz. Orhun'un bu yeni serisinde pek çok şairin şiiri de yer alır. Atsız, Nihat Sami Banarlı, Tevetoğlu gibi önceki dergilerde bulunanlar yanında bazı yeni isimler de dikkati çeker: (İsmail Hakkı) Yılanlıoğlu, Özbekoğlu (Hamza Sadi?), Kemaloğlu (Muharrem Ergin), Azmi Güleç, Cemal Oğuz Öcal. İki de Azerbaycanlı Türk: San'an (Mehmet Sadık Aran), Elmas Yıldırım. Orhun'un bu serisinde Atsız'ın iki hikâyesi de çıkmıştır. Dergide iki husus daha dikkati çekiyor: Türkçülere teklifler ve bir anket. Atsız'ın kaleminden çıktığı anlaşılan tekliflerden birincisi “numara” kelimesinin "No." olarak değil "Nu." olarak kısaltılmasıdır. Türkçü yayın ve yazılarda bugün de görülen "Nu." şeklindeki kısaltmanın sebebi bu tekliftir. Diğer teklifler şunlardır: Sıralamada Türk alfabesinin esas alınması (a b c d değil, a b c ç d...), ara yönlerin kuzey-doğu, kuzey-batı şeklinde Türkçe ve çizgiyle yazılması, sayı sıfatlarının önde bulunması (Mehmed II değil, II. Mehmed) ve çocuklara Türkçe adlar verilmesi. 12. sayıda başlayan ve Atsız tarafından hazırlandığı anlaşılan "Orhun'un Anketi'nde 12 soru vardır; önce aydınların, sonra gençlerin soruları cevaplandırması istenmekte ve böylece "Türkiye'deki umumî fikirlerin, Türkçülük düşmanlarının göstermek istedikleri şekilde" olup olmadığının meydana çıkarılması hedeflenmektedir. Sadece birkaç soruyu aktarırsak anketin mahiyeti anlaşılır: 1) Türk milliyetçiliği deyince "Türkçülük, Anadoluculuk, Türkiyecilik'ten hangilerini düşünüyorsunuz? 2) Türkçülüğün baş unsuru size göre ırkçılık mıdır, kültür müdür, vatan mıdır, devlet midir? 3) Türkiye'de Türklük aleyhine bir fikir cereyanı var mıdır? Varsa nedir? 5) Yer yüzündeki bütün Türklerin bir millet olduğunu kabul ediyor musunuz? Derginin beş sayısında (12-16. sayılar) tam 74 kişi ankete cevap vermiştir. Cevap veren aydınlar arasında Doç. Mümtaz Turhan, İsmet Tümtürk, Bedriye Atsız, Nafiz Danışman, Mehmet Halit Bayrı, Orhan Seyfi Orhon, Fethi Tevetoğlu, Dr. İzzeddin Şadan, Prof. Mükrimin Halil Yinanç, Mustafa Hakkı Akansel, Prof. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, İsmail Hakkı Yılanlıoğlu, Reşide Sançar, Hasan Basri Çantay gibi isimler vardır. Gençler arasında Cemal Oğuz Öcal, Cebbar Şenel, Nurullah Bariman, Mustafa Hacıömeroğlu, Hamza Sadi Özbek, Azmi Güleç, Zeki Sofuoğlu, Veli Soysal(dı), Bekir Berk dikkati çekiyor. Alp Arslan imzasıyla cevap veren kişi Türkeş olmalıdır. Orhun hakkında yukarıda verdiğimiz bilgiler onu anlamaya yetmez. Derginin Türk fikir ve ideoloji tarihindeki en önemli yerini, Atsız'ın başvekile yazdığı açık mektuplar belirler. Orhun deyince ilk akla gelen ve hafızalarda yer eden bu mektuplardır. Meşhur “Irkçılık Turancılık Davası"na yol açan mektuplar işte bu derginin 15. ve 16. sayısında çıkmıştır. İkinci açık mektuptan sonra dergi kapatılmıştır. 1940'ların ve Cumhuriyet dönemi Türkçülüğünün en önemli olayı, yakın tarihimizde "Irkçılık-Turancılık Davası" veya "44 Olayları” gibi adlarla yer alan ve merkezinde Atsız'ın bulunduğu hadiseler ve mahkemelerdir.
86 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.