Zafer!" dediler. Erkekler evlerine dönmeye başladı.
Gönderdiğimizden az kişi döndü. Yarısından azı. Kardeşim Yuzik ilk dönen oldu. Gerçi sakatlanmıştı. Onun da benimkinin yaşlarında bir kızı vardı. Dört yaşında, beşine basmıştı ... Kızım onlara oynamaya giderdi, bir keresinde
ağlayarak geldi: "Gitmem bir daha." "Neden ağlıyorsun?"
diye sordum. "Oleçka'yı (kızlarının adı Oleçka'ydı) babası dizine oturtuyor, okşuyor. Benim babam yok. Benim sadece annem var." Kucaklaştık. ..
İki-üç yıl böyle geçti. Dışarıdan koşa koşa gelir: "Evde
oynayayım mı? Babam gelirse başka çocukların arasında
tanımaz beni. Görmedi ki hiç," derdi. Dışarı, çocukların
yanına yollayamazdım. Sabahtan akşama kadar evde otururdu. Babasını beklerdi. Dönmedi babamız ...